Çocuklarımıza karşıdan karşıya geçerken her iki tarafa da bakmalarını öğretiriz. Güvenli yolculuğun nasıl bir şey olduğunu biliriz. Tek bir tarafa bakmak ise felakete yol açabilir! Büyükler için araba kullanırken dur tabelasında durduklarında da aynı kural geçerlidir. Devam etmeden önce iki yöne de bakın! Bununla birlikte iş hayatında ve yaşamın diğer alanlarında genellikle devam etmeden önce bakmanız gereken ikiden fazla yön vardır.

Hayat tuzaklar, çukurlar ve dolambaçlı yollarla doludur. Bu engeller genellikle zorlayıcıdır ama aynı zamanda başarıyı daha tatmin edici hale getirir. Bunun sebebi başarının kararlılıkla olan bağlantısıdır. Herhangi bir şeyde ilk denemede başarıya ulaşmak çok nadir görülür. Tenise yeni başlayan bir sporcunun ilk turnuvasında şampiyonluğa ulaştığını hayal edin. Bu gerçekleşmeyecektir. Yazar Herbert Kaufman’ın da dediği gibi: “Cesaret hırsı eğittiği sürece başarısızlık, ertelenmiş bir başarıdır. Kararlılığa olan düşkünlük, başarıya olan düşkünlüktür.”


BAŞARISIZLIK BAŞARININ ÖNCÜSÜDÜR
İlerlemeyi istediğiniz yolda disiplinli olmaya hazırlıklı olmalısınız. Şunu düşünün: “Basketbolu ne kadar sevdiğimi antrenmanları dört gözle beklerken anladım. Antrenmanlardan da en az maçlar kadar zevk alıyordum” diyen tarihin en iyi basketbolcusu Michael Jordan bunun iyi bir örneğidir. Jordan ayrıca şunu da söylemiştir: “Kariyerimde 9.000’den fazla şut kaçırdım. 300’e yakın maç kaybettim. 26 kez maçı kazanmamız için bana güvenilen ve emanet edilen son şutu kaçırdım. Hayatım boyunca tekrar tekrar başarısız oldum. Ve işte bu yüzden başardım.”

Michael Jordan başarısızlığın başarının öncüsü olduğu durumların sadece bir örneği. Eğer “Bollettieri, Changing the Game” (Bollettieri, Oyunu Değiştirmek) isimli kitabımı okuduysanız Andre Agassi’nin bir maç kaybettikten sonra kendisinden ve tenisteki geleceğinden şüphe etmeye başladığını hatırlarsınız. Buna rağmen vazgeçmemiş ve bir sonraki turnuvasını kazanmıştır. Kariyerinin devamında ise Wimbledon ve diğer Grand Slam zaferlerinden sonra yaklaşık 150. basamağa kadar düşmüştür. Ama azimli Andre küllerinden doğarak bir kez daha dünyanın en iyilerinden biri olmuştur. Kararlılık!

EDISON’UN KARİYER GELİŞİMİ ÖRNEK ALINMALI
Sizlere ayrıca tarihin en önemli mucitlerinden birini anlatmak istiyorum. İddialara göre Thomas Edison’ın kariyeri boyunca 10.000 patent başvurusu reddedilmiştir. Buna rağmen cesareti kırılmamış ve insan sesini kaydeden ilk cihaz olan pikabı icat etmiştir. Ayrıca icat ettiği ampullerin New York’ta kullanılabilmesi için bir de elektrik santrali icat etmiştir. İlk hareketli görüntünün (film) yaratıcısıdır. Model A ve Model T otomobiller ile onları üretmek için hazırladığı ilk seri üretim hattından bahsetmiyorum bile. Sonuçta 1.000’in üzerinde patentle ödüllendirilmiştir. Ama biyografisini okursanız yukarıda bahsedilenlerden çok daha fazla icadının olduğunu ve başarıdan çok başarısızlık yaşadığını göreceksiniz. 

Son olarak, bir de bana bakalım. Dokuz kez evlendim. Bana katlanacak birini bulmak imkansız gibiydi. Ama hiç vazgeçmedim. İnat ettim! Benim için dokuzda keramet vardı.
Başarı için tek bir yol olmadığı çok açık. Her iki yöne de bakmalısınız! Mümkün olan her yöne bakın çünkü ilk bakılan yolun sizi istediğiniz sonuca taşıması ihtimali çok düşüktür.

(Bu yazı Tenis Dünyası Dergisi'nin 91. sayısında yayınlanmıştır)