Belki
hatırlarsınız, çok geçmedi üzerinden. Roland Garros yağmur sebebiyle darbe üstüne darbe yiyince, tam bir ay
evvel, ikinci haftanın pazartesi günü bir skandal yaşanmıştı. Her yağmurun durduğu (veya azaldığı) anda, ne
kadar kısa bir süreliğine olursa olsun, organizatörler maçları oynatmaya
çalışmıştı, çünkü kurallara göre oyun süresi iki saatin altında kalsaydı
biletli seyircilerin paralarını iade etmek zorunda kalacaklardı.
O gün ise Djokovic’in maçını yağmurlu ve
neredeyse çamura dönen Philippe Chatrier kortunda iki saati bir dakika geçinceye
kadar uzatıp para iadesinden kurtulma çabasına girmişlerdi. Amaçları meydana çıkınca da çıngar
kopmuştu. İki günlük ağır eleştiriler
sonunda turnuva direktörü Guy Forget, pazartesi günü mağdur olan seyircilere cuma günü bedava giriş kolaylığı sağlanacağını açıklayıp kamuoyunu bir nebze
yatıştırmak zorunda kalmıştı.
Yağmur bu sefer
Wimbledon’a da etki yaptı. Her ne kadar
tam gün yağmur yağmasa da maç programını bir hayli geciktirdi. Dün ise Roland Garros’ta bir ay evvelkine
benzer bir durum yaşandı. Ama Paris’te
olanların aksine, Wimbledon organizatörleri İngiliz sakinliğiyle ne kadar
hazır olduklarını ve seyircilere ne kadar önem verdiklerini hemen ortaya
koydular.
Üstelik Wimbledon’da Centre
Court’un üstü kapalı olduğu için en az bir maçın iki saat üstünde oynanacağı,
hatta us maçın oynanması garanti idi. Ama Wimbledon bunu kendi avantajına kullanmayı zaten düşünmemiş, önceden
belirlediği kurallarda her kort için bilet sahibi olanları ayrı ayrı göz önüne
almıştı. Sonuçta onlara da gereken
saygıyı göstermek gerekiyordu.
Akşama doğru bazı
maçlar tamamlanabildi ama süre olarak iki saate varılmamıştı Centre Court
dışında. Turnuva yöneticileri her
ihtimali göze almışlardı. Akşamın ilerleyen
saatlerinde bir basın bildirisi ile herkesi bilgilendirmeyi ihmal
etmediler.
OLMASI GEREKEN BU
Daha ilk cümlede bir durum
özeti yapılmıştı. Yağmur sebebi ile
uzayan maçlar sonunda 1 numaralı kortta oynanan sürenin bir saatin altında
kaldığı, 2, 3 ve diğer kortlarda ise bir saatin aşıldığı ama iki saatin altında
kaldığı belirtilmişti. Hemen arkasından
biletli seyircilerin opsiyonları üç madde ile net ve detaylı bir şekilde, fazla da uzatmadan açıklanmıştı:
All England Club’ın yağmur
durumunda önceden belirlediği ve kamuoyuna açıkladığı kurallara göre:
1) 1 numaralı kort bilet sahipleri paralarının
tamamını geri alabilirler.
2) 2 ve 3 numaralı kort bilet sahipleri
ödedikleri fiyatın %50’sini geri alabilirler.
3) “Grounds Pass” (diğer kortlar) bilet
sahipleri ise ödedikleri bilet fiyatının %50’sini geri alabilirler ama saat
17:00’den sonra turnikeden geçenlere para iadesi olmayacaktır.
Hemen akabinde
ise iki cümle ile iadeyi almak için nerelere başvurabilecekleri ve ne yapmaları
gerektiği yine net bir şekilde belirtilmişti.
İşte düzen, işte
biletli seyirciyi bilgilendirme ve işte tenissevere saygı. Roland Garros başta olmak üzere birçok tenis
turnuvasının örnek alması gereken bir yaptırım. Sadece kurallar koymak yeterli değil. Kuralları belirlerken kendi çıkarından evvel biletli seyircileri ön
plana koymak gerekir. Daha da ötesi,
ender durumlarda hiç gecikmeden onları bilgilendirmek ve onlara yön göstermek
gerekir.
Wimbledon yöneticilerin dün bu
sınavı başarı ile geçtikleri ve biletli tenisseverlere gereken saygıyı gösterdikleri
ise aşikar.