Lille’de oynanan Fransa – Belçika Davis Kupası finalinde beklenen oldu. İlk gün maçlarından sonra durum 1-1’e geldi. Günün iki tek maçlarında favoriler beklenenden daha rahat biçimde, maçlarını üçer sette kazanarak nefeslerini bir sonraki maça saklamasını da bildiler.

İlk maçta, formda David Goffin ilk sette Lucas Pouille’a karşı zorlandı. Lakin kendisinin aksine 2017 sezonunun ikinci bölümünde güven yetersizliği yaşayan Fransız raket 5-5 oyununda forehand’leri ile hatalar yapıp kendi servisini kaybedince, Goffin ilk seti 7-5 aldı ve gittikçe maça hükmederek bir daha geriye bakmadı. 

Tek merak ettiğim konu ikinci ve üçüncü setler boyunca Fransa kaptanı Yannick Noah oyuncusuna kenarda neler dedi, veya dedikleri ne kadar etki yaptı. Zira oyunun gidişatını değiştirmek adına Pouille hiçbir girişimde bulunmadı. Geriden sadece sert vurarak Goffin’i yenmek neredeyse imkansız çünkü hem Belçikalı raketin bacakları çok çabuk, hem de sert topun gücünü kullanıp topu aynı hızda geri cevirerek “counter-punch” stilini oynamayı benimsemiş bir oyuncu. 

Pouille ralilerde topun yönünü değiştirip Goffin’i ters köşe yapmayı da pek düşünmedi. Özellikle forehand çapraz vuruşlarda Goffin neredeyse Pouille daha topa vurmadan kendi deuce tarafına geçiyor ve topa hazırlanıyordu. Buna rağmen Pouille forehand’ı ile paralele çok az vuruş girişiminde bulundu. Nitekim bu ralilerin çoğunluğu Goffin lehine sonuçlandı. Her ne kadar Fransız raketin soğukkanlılığını ve pozitif kalmasını beğensem de, kort içi zeka derecesi (“on-court İ.Q.”) konusunda şüphelerim var. Yine de hatırlatayım, Davis Kupasında yanda kaptan oturuyor. Oyuncu çözüm bulmakta zorluk yaşarsa kaptanın en azından bu tip düşünceleri ona işlemesi lazımdı. Ya işlemedi, ya da işledi ama Pouille’un kafasında kayıt gerçekleşmedi.

İkinci maçta ise Jo-Wilfried Tsonga maça net favori olarak çıktı. Steve Darcis ise Davis Kupasında aldığı başarılar sayesinde Belçikalı tenissseverler arasında “Monsieur Coupe Davis” unvanına çoktan sahip olmuştu. Ondan her ne kadar Tsonga favori olsa da, 1-0 geriye düşmenin verebileceği gerginlik ve Darcis’in bilinen Davis Kupası performansı Fransız tenisseverleri tedirgin etmeye yetmişti. Ama maç başladıktan çok kısa bir süre sonra endişelerin yersiz olduğu belli oldu.

Tsonga yüksek temposu, güçlü servisleri ve forehand’leri ile Darcis’i erken sürklase etti. Rakibine hiç oyun kurma imkanı vermedi. Darcis’in diğer oyunculara karşı işe yarayan backhand slice vuruşları, aksine Tsonga’nın ekmeğine yağ sürdü. Fransız raket o vuruşların verdiği ekstra zamanı forehand’ine kaçarak kullandı ve agresif oyununa devam etti. İkinci ve üçüncü setlerde adeta uzay tenisi oynayan Tsonga o kadar havaya girdiki bir ara tek el backhand ile tam hız koşarken muazzam bir paralel vuruş ile direkt puan almayı bile başardı. Skor maçın gidişatını çok net yansıttı: 6-3 6-2 6-1.

Şimdi gözler yarınki çiftler maçında, daha doğrusu iki kaptan Yannick Noah ile Johan van Herck üzerinde. Çünkü bu maç için hangi oyuncuları seçecekleri daha da önem kazandı. Maçlar başlamadan verilen kadroya göre Fransa adına Richard Gasquet ile Pierre-Hugues Herbert, Belçika adına ise Ruben Bemelmans ile Joris de Loore kortta yerlerini alacaklar. Ama Davis Kupasında bu Cuma öncesi verilen kadroların tamamen formalite olduğunu hatırlatalım. Çoğu zaman kaptanlar bu kararı Cuma günkü tekler maçlarından sonra verirler. Nitekim, Noah bugün maçlar bittikten sonra basın toplantısında kararını vermek için son ana kadar bekleyeceğini belirtti bile.

Ama Noah’da biraz abartıyor sanırım. Büyük ihtimalle kafasında bu kararı aldı bile ve yarınki sabah antremanını seyredenler az çok bileceklerdir kimin oynacağını. Aynı şey Belçika takımı için de geçerli.

Benim tahminim önceden verilen formalite çiftler maçı kadrosundan en fazla bir ya da iki, taş çatlasa üç oyuncu göreceğiz. İlk önce Belçika takımından başlayayım. Bemelmans ile De Loore Davis Kupası maçlarında çiftlerde başarılı sonuçlar almadı değiller. 2016’da Brezilya’ya karşı çok sağlam bir Soares – Melo çiftini beş sette, bu sene de Almanya’ya karşı Zverev kardeşleri yine beş sette yendiler. Yenildikleri tek maç ise Bolelli – Seppi çiftine karşı yine beş sette (son set tiebreak). Ancak bu kadar tecrübe yetecek mi Fransa’ya karşı? Ya da Van Herck en iyi oyuncuları olan Goffin ve Darcis’i mi sahaya sürecek? 

Bu ikili sadece bir defa Davis Kupasında beraber oynadılar, o da 2015 finalinde Murray kardeşlere kaybettikleri dört setlik maç idi. Bir de kaptan Van Herck, Goffin’i olası uzayabilecek bir çift maçına sürerse, Pazar gününe tekler maçı için bu oyuncunun deposunda ne kadar mazot kalacak, o da bir soru işareti. Olur da oynatırsa ve Belçika çiflteri kazanırsa kahraman olur, ama kaybederse Pazar günü tekler maçında Cuma ve Cumartesi oynamış olan Darcis ile Goffin’in omuzlarına büyük yük binecek. Bunu derken sadece mental açıdan oluşabilecek yükten bahsediyorum. Zira çiftleri kazansa bile Belçika, kondüsyon açısından yine ikisinin üzerinde önemli bir yük mevcut olacak. 2015’de finalde kaybettikten sonra olur da bu sene yine finalde kaybetmek Van Herck’in ağzında acı bir tat bırakacaktır. 

Noah’ın üzerindeki baskı daha da fazla. Çünkü kendisi, daha maçlar başlamadan riskli sayılabilecek bir karar vererek, çiftler spesiyalisti Nicolas Mahut’yu takıma almadı. Böylece son zamanların en başarılı çiftler takımlarından biri olan Hugues-Herbert ve Mahut beraberliğini bozdu. İkisi oynasaydı Fransa adına çiftler maçı neredeyse garanti puan gibi gözüküyordu. Noah'ın düşüncesi aslında mantıksız değildi. Tekler maçları için üçlü (tsonga, Pouille, Gasquet) opsiyon bulundurmak istedi takımda. Tabii bunu ancak çiftler takımından taviz vererek başarabilirdi. Her ne kadar yarın Fransa çiftler maçına yine de favori çıkacak olsa da, muhtemel Hugues-Herbert ve Gasquet çifti veya herhangi başka bir kombinezon, Mahut-Herbert işbirliği kadar garanti değil. 

Hatta Noah'da en becerili iki tenisçisini sahaya sürme fikrine sıcak bakıp Tsonga ile Gasquet’yi yarın korta çıkarabilir. Pek de fena fikir değil aslında. İkisi de çiftler tecrübesine sahipler ve Gasquet genelde avantaj tarafında oynamayı severken Tsonga’da deuxe tarafını benimsemiş bir oyuncu. Yani taşlar yerine oturabilir. Tsonga’nın da bugünkü servisleri ve formunu göz önünde bulundurursak, eğer Noah bu tercihi yaparsa kimse kendisini suçlamayacaktır. Ta ki Cumartesi akşamına kadar. Zira yenilirler ve 2-1 geriye düşerlerse, araba devrildikten sonra yol gösteren her zamanki gibi çok olacaktır. Ama kazanırlarsa, Yannick kahraman ilan edilir. Kendisi bu iki durumda da önceden bulunmuş biri. 

1991’de uzun sırtı sakatlığından yeni dönmüş Henri Leconte’u finalde Pete Sampras ve Andre Agassi’li Amerika’ya karşı sahaya sürünce birçok otorite burun kıvırmıştı. Ama ilk günde Leconte mükemmel bir tenis oynayıp Sampras’ı üç sette yenmiş ve ülkesini 1-0 öne geçirmişti. Akabinde Fransa Davis Kupası şampiyonu olmuştu. Bir anda Noah için “dahi” sıfatları kullanılmıştı. Ama hemen ertesi sene İsviçre’ye karşı çeyrek finalde Leconte ve Guy Forget’yi oynatmayıp tercihlerini Arnaud Boetsch ile Thierry Champion’dan yana kullanmıştı. Ama Fransa 3-2 yenilince, eleştirilere dayanamayıp istifasını vermişti. Bu hafta sonu Fransa’da, Lille şehrinin Pierre Mauroy stadında, 27,000 kişi önünde oynanan maçların sonunda Fransa Belçika’ya yenilirse benim tahminim Noah bir an evvel kaptanlık serüvenini sonlandırıp, bir sonra çıkaracağı reggae albümünün hazırlıklarına başlayacaktır. 

Van Herck ve Noah’a başarılar, tenisseverlere iyi seyirler.