TAKTİK ANALİZ: 
Maria Sharapova'nın çeyrek finalde Eugenie Bouchard'a ve yarı finalde Ekaterina Makarova'ya karşı ortaya koyduğu performans seyredenlerin gözlerini kamaştırdı. Rus raket o kadar yüksek performans ile oynadı ki uluslararası tenis otoritelerinden bir kısmı 2004'ten beri yenemediği Serena Williams'a karşı bile onu favori olarak gösterme cesaretini buldular.

Madalyonun diğer tarafına bakalım. Sharapova hakikaten kendini aşarak normalin üstünde bir performans ile mi oynuyor, yoksa rakipleri onun istediği oyuna ister istemez uyuyorlar mı? Sharapova'nın tüm maçlarını seyredemedim bu turnuvada ancak Bouchard ile Makarova maçlarında, eğer kendisinin işine gelecek taktik senaryosu yazabilseydi rakipleri için, bundan daha iyisini yapamazdı. Arka arkaya hem Kanadalı hem solak Rus raketler, tam Sharapova'nın hoşuna gidecek oyun tarzı ile oynadılar.

Her şeyden evvel "Sharapova'ya karşı nasıl oynamalı?" sorusuna verilen klasik bir cevabı tekrarlayalım: "Ona izin vermeden ilk önce sen vurup, agresif olup, puanı kontrol altına alacaksın." Kısacası Sharapova'nın rakibi kimse, puan başladıktan sonra ilk sonuca giden vuruşların ondan gelmesi gerekecek. Doğruluk payı bir hayli yüksek.  Hakikaten Sharapova'ya karşı topu oyunda tutma taktiği ile çıkanlar kortta bir sağa bir sola koşup, en sonunda Maria'nın sert ve hızlı vuruşları altında eziliyorlar. Sharapova'yı istemediği role büründürmek, yani defans oynamak zorunda bırakmak, en ideal taktik. Ama bu illaki topu derin ve sert köşelere vurmak ile aynı anlama gelmiyor ve işte burada Rus raketin rakipleri çok büyük hataya düşüyorlar.

Sharapova'nın istediği tür toplar zaten sert gelen, ama bacaklarını pozisyona sokup aynı sertlikle geri yollayabileceği toplar. Bouchard ile Makarova tüm maç boyunca ilk agresif vuran taraf olmaya çalıştılar ama nedense bunu hep paralel vuruşlar ile, veya kortun ortasına derin vuruşlar ile uygulamaya çalıştılar.  Çapraz denediklerinde ise köşeye derin vuruşlar denediler. Sharapova'nın kendini en güvenli hissettiği bölge olan baseline'ın 1-2 metre gerisi veya önü, ve kenardaki tek çizgilerinin sınırlarının içi. Bouchard ve Makarova bu oyunları ile Sharapova'yı "comfort zone" denilen alanın dışına hiç çıkartmadan yenmeye çalıştılar.  Eğer taktik bu ise, ister ilk agresif vuruşu yapmışlar, ister sert vurmuşlar, hiç fark etmiyor. Sharapova gelen sert topları aynı şekilde geri çevirip aksine rakibini müdafaaya zorlama fırsatı buluyor ve ondan sonra puan tekrar onun istediği şekle bürünüyor.  Nitekim üç veya dört vuruş sonra ritmini bulmuş bir Sharapova bitirici vuruş yaparak puanı sonlandırıyor. Bu şema mütemadiyen ortaya çıktı. 

Peki ne yapmalı? Her şeyden evvel "agresif oynamak" ile "sert vurmak" kavramlarını ayırmalı diğer oyuncular. Sharapova'yı sert vurma düellosunda şu ana kadar istikrarlı şekilde yenebilen tek oyuncu Williams. Diğer oyuncular Sharapova'nın neyi sevmeyeceğini göz önüne alarak, değişik bir "agresif" tanımlaması yapmalılar. Müthiş bir şampiyon olmasına rağmen onun da her tenisçi gibi eksik yönleri var. Bunlardan biri çok hızlı olmayışı. Uzun bacakları sayesinde birçok topa yetişebiliyor, ancak yön değişikliklerinde ve uzun mesafeli kort dışına çıkan koşularda zorlanıyor. O yüzdendir ne zaman kort dışına çıkarılırsa büyük ihtimalle geri dönemeyeceğinin farkında olduğundan, genelde o pozisyonda yüksek riskli vuruşlar ile puanı bitirmeye çalışıyor ve hata yapabiliyor. Bouchard bunu ilk defa 3-6, 1-2 ve 0-15 gerideyken denedi. Servisi attı ve bir sonraki vuruşu tüm maç boyunca yaptığı gibi sert ve derin vurmaktan ise, keskin çapraz bir vuruş ile Sharapova'nın backhand tarafına yöneltti ve ilk defa Rus raket tek çizgilerinin sınırlarının dışına çıkıp neredeyse çiftler çizgisi hizasından koşma halinde iken backhand vurmak zorunda kaldı. Tabii ki paralele imkansız bir vuruş denedi ve hata yaptı. Bouchard gibi ilk ona girmiş bir oyuncunun her şeyden evvel bunu denemesi için bir setten fazla beklememesi gerekirdi, hem de denedikten sonra beyinde sanki bir ampul yanmış gibi tekrar tekrar uygulaması gerekirdi. Ancak anlaşılamaz bir şekilde Bouchard bunu bir daha denemedi ve tekrar Sharapova'nın konfor bölgesine istediği topları atmaya devam etti.

Aynı hatayı Makarova da yaptı. Halbuki Makarova'da, özellikle çift el backhand'inde, bu keskin çapraz vuruşları yapabilecek beceri var. Ancak Makarova kendisi ile psikolojik mücadeleye girmekten rakibine karşı nasıl oynamak gerektiğini unuttu. Bir kere 2-4 ve 15-15 puanında backhand çapraz vuruşu ile Sharapova'yı tek çizgileri sınırı dışına itti ve puanı aldı, ama akabinde o da Bouchard gibi bir daha denemedi. Tekrar paralel ve kort ortasına sert ve derin vuruşlara döndü.

MÜKEMMEL BİR FİNAL OLABİLİR
Finalde kanımca Williams'a karşı Sharapova çok değişik bir profil sunacak. Zira Serena bu yukarıda bahsettiğim taktiğe başvurmadan Maria'yı kendi oyununda (yani derin ve sert vuruşlar düellosunda) yenebilecek güce sahip tek oyuncu. Haliyle her ne kadar finale karşı oynadığı maçlarda mükemmel tenis oynamış olsa bile, Sharapova eğer Williams'ı yenmek istiyorsa tercih ettiği taktiğin dışına çıkmak zorunda kalacaktır. Söylemesi kolay, ama 2004'ten beri bunu başarabilmiş değil. Etkili bir B planı bulabilirse Sharapova son zamanların en mükemmel Majör turnuva finalini izleyebiliriz. Yoksa Williams yine iki sette Sharapova'ya karşı standart galibiyetini alacaktır.