İlk defa bugün (Pazar) tenis genel olarak kalite açısından vasatın üstüne çıkmadı. Çekişmeli geçmesi beklenen maçlar çabuk bitti ve tek ciddi çekişmeye sahne olan Roger Federer – Ernests Gulbis maçı ise tenis kalitesi olarak standartın altında kaldı.  Hatta bugün başlayan junior’lar tablolarında bazı maçlar daha renkli anlar yaşattılar seyircilere.  Unutmayalım ki sadece 2 ile 19 no’lu korta giriş imkanı veren biletler bir hayli satılıyor ve bu bilet sahipleri bugünden itibaren sadece çiftler, junior’lar ve engelliler turnuvalarının maçlarını seyredebiliyorlar.  Tüm tekler ana tablo maçları artık ciddi yağmur problemi yaşanmazsa Philippe Chatrier ve Suzanne Lenglen kortlarında oynanacak.

İki oyuncunun çeyrek finale çıkışlarına dikkat etmek lâzım zira pek eden yok bugüne kadar.  Erkeklerde Novak Djokovic, Rafael Nadal ve David Ferrer dışında en yüksek formu ile maçlarını deyimi yerinde ise ‘takır takır’ kazanan bir isim daha var: 6 numaralı seri başı Thomas Berdych.  Herhalde bu kadar sessiz ve derinden giden, çeyrek finale kadar bu kadar az konuşularak çıkan 6. seribaşı Slam tarihinde görülmemiştir.  O kadar ki bugün servisini hemen hemen hiç kaybetmeyen John Isner’i üç sette de birer kez kırarak, ve ondan daha fazla ace atarak 6/4 6/4 6/4 skorla adını çeyrek finale yazdıran Berdych’in maç sonrası basın toplantısında 10 medya mensubu ya vardı ya yoktu (örnek: Gulbis’inkinde 50'nin rahat üstünde idi bu rakam, Federer'de ise 100’e yakın idi). Sadece iki İngilizce soru soruldu.  Diğer sorular Çek Cumhuriyeti’nin medya mensuplarından geldi.  Berdych çok formda ve eğer Ernests Gulbis bugün kazanmasına rağmen gösterdiği oyun kalitesini yükseltmezse Çek raket zorlanmadan yarı finale çıkabilir.

Bayanlarda ise Carla Suarez-Navarro ise ilk iki turda zorlandıktan sonra son iki turda yükselen formu ile rahat maçlar kazanıp çeyrek finalde Kanadalı Eugénie Bouchard ile oynamaya hak kazandı.  O da aynı şekilde pek ismi duyulmadan yoluna devam ediyor ama formunun zirvesinde.  2008 Roland Garros’undan beri ilk defa bir Slam’de çeyrek final oynayacak.  Kendisine o Suarez-Navarro ile bu seneki versiyonunun arasında ki fark sorulunca kısa ve öz bir şekilde “olgunluk” cevabını verdi.  Melbourne’dan sonra Paris’te de yarı final şansı arayan Bouchard’ın, rakibinin en favori zemini olan toprak kortta işi hiç kolay değil.

Bayanlarda Maria Sharapova – Simona Halep, erkeklerde ise Nadal – Djokovic finallerine garanti gibi bakanlar bir hayli yüksek olmasına rağmen, daha sürprizlerin bitmediği kanısındayım.  Güzel bir hafta bizi bekliyor.