Turnuvanın başından itibaren Carlos Bernardes ile Rafael Nadal'ın arasında yaşanan rahatsızlık tazeliğini koruyor. Bilmeyenlere kısa bilgi verelim: En tanınan hakemlerden biri olan Carlos Bernardes son yönettiği birkaç Nadal maçında, İspanyol oyuncu ile çeşitli sebepler yüzünden problem yaşadı. Nadal ise Bernardes'in kendisine zaman konusunda çok sık uyarı ve puan cezası verdiğini vurgulayıp, Bernardes'in kendisine karşı özel bir garezi olduğunu düşündüğünü değişik kelimelerle açıklamıştı.


En son Şubat ayında oynanan Rio turnuvasında ikisi yine aynı korta rast gelmişti ve tekrar problem yaşamışlardı. Anlaşmazlık büyüyünce, Nadal sinirli bir şekilde bundan sonra kendi maçlarını Bernardes'in yönetmemesi için istekte bulunacağını söylemişti maç esnasında. Hakikaten o gün bugündür Bernardes, Nadal'ın maçlarına verilmiyor.


Bu hafta başladığında, Roland Garros'ta bir gazetecinin sorusu üzerine Nadal, ikisinin birbirlerinden uzak durmasının en iyi çözüm olacağını söylemişti. Fakat bu konu gündemde mütemadiyen kaldı, çünkü yazarlar her basın toplantısında diğer oyunculara da bu konuda neler düşündüklerini sormayı ihmal etmediler.


Perşembe günü de Nicolas Almagro'yu yendikten sonra bir gazeteci yine bu konuyu gündeme getirdi ve eğer kendisi her turnuvada final oynacak olsa Bernardes'in final yönetme hakkına sahip olmamasının haksızlık olup olmadığını ve diğer oyuncular da bu tip isteklerde bulunursa o zaman hakemlerin işinin oyuncak haline gelip gelmeyeceğini sordu. Gazeteci daha soruyu bitirmeden Rafa'nın tepesi atmıştı ve sesini yükselterek "Şimdi cevap verebilir miyim yoksa daha bitmedi mi?" diye sordu. Gazeteci sorusunun bittiğini ve yanlış anlaşılma olmasın diye açıklayarak sorduğunu söyleyince, Rafa hemen alaycı bir sesle ve bakışla "Hayır hayır, ben seni gayet iyi anlıyorum ve biliyorum seni" dedi. Anlaşılan ikisi arasında geçmişte de tansiyon yükselmişti çünkü Rafa'nın yüzünün sinirden gerildiğini net söyleyebilirim. Zaten konuşma tonundan da rahatsız olduğu belliydi.


Hemen akabinde kısaca Rafa durumun gayet basit olduğunu, Bernardes ile problemy aşadığı için onun bir daha maçlarına hakem olmamasını istediğini belirttiğini ve kimse ile böyle problemler yaşamadığını söyledi. Akadinde bu konuyu ATP Turu'nu bıraktıktan sonra da konuşulabileceğini ve o zaman isteyenin gelip kendisine bunu sorabileceğini söyledi. Hatta 13 veya 19 senedir kendisi turda iken kiminle çalışmışsa onlara gidip sorabileceklerini söyledi ve eğer sorun yaşadığını belirten biri çıkarsa o zaman Mallorca'ya gelip kendisine bunu sorabileceklerini söyledi. Aynı gazeteci "Davetimiz açık mı yani?" türünden şaka şeklinde sordu. Ama Nadal'ın hiç şakaya tahammülü yoktu ve yine ses tonunu yükselterek o gazeteciye "Hayır, sen davetli değilsin, çünkü hep polemik yaratan sorular soruyorsun" dedi. Aslında bu konuda ironik olan Rafa'nın bir nevi Bernardes'e uyguladığı muameleyi hoşuna gitmeyen soru soran gazeteciye de uygulamaktan kaçınmayacağının sinyalleri vermesi idi.


Son bir not düşeyim: Nedense WTA ve ATP medya sorumluları tarafından yayınlanan maç sonrası basın konferansı metinlerinde bazı kelimeler bazen ya değişiyor ya da yazıya eklenmiyor. Çok sık olduğu için ve belli kelimeler adeta cımbızla çıkarılmış olduğu için bunun bir rastlantı ve masum hata olduğuna artık inanmıyorum. Mesela bugünkü konuşmalarda Rafa'nın "Sen hep polemikli soru soruyorsun" (you always ask polemical questions) lafını nedense "Sen hep problematik şeylerden bahsediyorsun" (you are always talking about problemic things) olarak geçtiler yazıya. Halbuki salondaki herkes ne dediğini gayet iyi duymuştu. Bir örnek daha vereyim ve yazıyı bitireyim...


Gilles Simon'a Fransızlar arasında en yüksek sıralamaya sahip olduğu için iki gün evvel bir Fransız medya mensubu tarafından "Fransız tenisinin patronu" olma konusu hakkında ne düşündüğü soruldu. Simon 13 numara olduğunu ve hedefinin daha da yüksek olduğunu vurguladı ve şunu ekledi: "Önümde ister iki Fransız, ister iki Türk olsun hiç farketmez". Fransızca metinlerde bu aynen yazılmış olsa da, İngilizce basın toplantısı metinlerinde bu "iki Fransız, iki Türk" kısmı hiç çıkmadı.


Cuma günü üçüncü turlar başlıyor, iyi seyirler.