Zaten bekleniyordu, zaten sadece an meselesiydi.  2014 başladığından beri 2013’te verdiği kesik kesik sinyaller artık devamlı duyulan bir siren sesine dönmüştü.  Senenin ilk altı ayında üç ayrı zeminde turnuva kazanan tek oyuncu oldu.  Avustralya’de çeyrek finalde Rafael Nadal’ı bir hayli zorladı (3/6 7/6 7/6 6/2 kazanmıştı Nadal). Wimbledon başladığından beri üçüncü turda Alexandr Dolgolopov’da oynadığı maç hariç her maçı üç sette ve çoğunlukla rakibini domine ederek bitirmişti.

Bir avantajı daha oldu Dimitrov’un. Oyunu pek dikkat çekmedi. Yani sessiz ve sakin bir şekilde çeyrek finale çıktı aslında çünkü bir çok sansasyonel skorlar oldu ve üstelik rakibi Andy Murray olduğu için tüm dikkatler onun üzerinde idi.  Oyununun radar altında kalmasının bir başka sebebi de Maria Sharapova ile olan ilişkisinin oyunundan daha fazla dikkat çekmesi oldu. Bir nevi Sharapova ve Murray isimleri, Dimitrov’un tenisinin fazla konuşulmamasına yol açtı.  Ama o her maçta gümbür gümbür geldi.

Maç nasıl geçti? Dimitrov’un tüm yaptıklarını detaylı anlatacak yerimiz yok, ondan özetleyeyim: slice vurdu, topspin vurdu, yüksek zıplayan spin vurdu, arkasından ayak bileğinden fazla yükselmeyen kesik slice’lar vurdu, vole ve smaçları coştu, drop shot vurdu, ace’ler attı, servis-vole yaptı, geriden düz spinsiz ve hızlı vuruşlar yaptı... Yani tüm repertuarını Murray’ın boğazına dayadı, ve İskoçya’liyi adeta boğdu.  İkinci sette bir nebze seyirciden enerji alan Murray oyunu dengelemiş gibi gözükse de aslında Dimitrov oyunu yönlendiren oyuncu olmayı hiçbir zaman bırakmadı.  Tüm bunları da mükemmele yakın bir teknik ile ve adeta Slam’lerde yarı finali önceden çok görmüş olan birinin sakinliği ile yaptı. Burada hemen bir parantez açalım. Antrenörü Roger Rasheed ile çalışmaya başladıktan beri bu ilerleme kaydedildiğine göre, Rasheed’in hakkını teslim etmek lazım. Zaten ATP Tour’daki hemen hemen herkesin saygısını kazanmış olan Rasheed’i geçen sene bırakan ve o zamandan beri performansında ciddi düşüş yaşayan Jo-Wilfried Tsonga’ya belki de Dimitrov bir şampanya borçlu.

Cuma günü kariyerinin ilk Slam yarı finaline çıkıyor Dimitrov. Rakibi bir başka dev, Novak Djokoviç.  Geri oyununda Murray’den daha dirençli olacağı kesin.  İlginç maç olacak. Murray’nin geriden dengesini bozduğu gibi Djokoviç’in dengesini de bozabilecek mi Dimitrov?  Pek imkansız değil. Djokoviç’in varyeteli oyunculara karşı zorlandığını ve bunlardan birinin de Federer olduğunu hatırlatalım. Dimitrov’un da oyunu zaten Federer’in oyununun kopyası gibi. Üstelik İsviçre’li kraldan yaklaşık 10 sene civarında daha taze ve genç bacaklara sahip. Bugün kariyer günü yaşayan Dimitrov bir ikincisini Cuma günü neden yaşamasın?