En ilginç gün. Her maçta oyuncuların İstanbul’daki geleceği pamuk ipliğine bağlı. 6 oyuncunun içinden bir tek İtalyan Errani’nin umudu yok. Ancak o da umudu olsun olmasın hele işin içinde bir de para varken yok yere maç satacak yapıda değil.

AZARENKA vs LI
Geçmiş karşılaşmalarının sonunda Azarenka’nın ufak bir üstünlüğü vardı (6-4). Burada maçın başından itibaren tümüyle atak ve rakibine oyuna girme şansı vermeyen bir Li izledik. Azarenka’nın puan alıcı vuruşları ise tutmuyordu… Sakatlık molası aldı. Normal süre olan 3 dakika yerine 8-9 dakika sürdü ! O da yararlı olamadı. Zaten Çinli raketin de bunlara pek aldıracağı da yoktu…2-5 oldu.  Tekrar tedavi istedi. Yine olmadı ve set 49 dakikada Li Na’nın oldu.

İkinci set aynı minvalde başladı. Sırp raket mümkün olduğu kadar puanları kısa tutmaya ve risk almaya başladı. Nafile.

Maçın başlarında oynanılan tenis hem yüksek standartta hem de zevkliydi. Adeta insana keşki gruptan birlikte çıksalar dedirtiyordu. Ancak maalesef beklenilen olmadı ve rakibinin sakatlığıyla Çinli raket ikinci servislerine bile karşılık bulamadan pek kolay bir galibiyet elde etti.

Azarenka’nın geçmişte birisi İstanbul’da diğeri de Avustralya’da genç ABD’li Sloane Stephens önünde maçlar kritik durum aldığında “tuvalet molası” istemiş ve geri döndükten sonra bambaşka bir kimlikte gitmiş maçı geri çevirmişti.  Bu satırların yazarı bunları anımsayarak dün geçirdiği sakatlığa da pek üzülmedi. Ama ABD Açık’tan bu yana bu kız tek bir maç kazanabilmiş değil. Büyük bir form düşüklüğü gösteriyor. Williams’ı zorlayabilecek yegani raket olarak gördüğümüz bu tenisci umarız seneye toparlanır. 

Li Na ise şimdiye kadar aralarındaki maçlar 3-3 olan Kvitova’yı yarı-finalde yenerse hem dünya sıralamsında Sharapova ve Radwanska’yı geçerek 3. olacak hem de en yüksek sıraya tırmanan ilk uzak-doğulu tenisci tenis tarihinde yerini alacak.

KVITOVA vs KERBER
Bu iki rakette İstanbul’a gelirken birbirlerine üstünlük sağlayamamışlardı. Önceki maçlarından kalan netice 2-2 idi. İlk sette önce sahada kendisinden beklenilenden çok daha agresif bir oyun tutturan Alman tenisci vardı. Buna rağmen 2011 İstanbul’unun şampiyonu  Kvitova 4-1 öne geçti. Alman raket gitti denilen seti önce beraberliğe getirdi sonra da fevkalade bir tie-break oynayarak kazandı. Alman karakteristiği olarak ikinci seti de özgüvenle oynayacaktır dedik. Dedik ama tenis bu…Öyle olmadı. Çek tenisci daha soğukkanlı çıktı. Kerber de basit hatalarını arttırınca turnuvanın ikinci seti beraberlik getirdi. 3 set tam anlamıyla Kvitova’nın üstünlüğüne şahit oldu 6-7, 6-2, 6-3.. Çek teniscinin şimdiki rakibi Li Na olacak.

Kvitova asrın bu yana yani 13 yıldır bir sezonda en fazla 3 setlik maç oynayan kadın tenisci. Tam 37 kez. Sadece 2013 yılında 10 kez kaybettiği ilk setten sonra geri döndü ve maçı kazandı. Dolayısıyla kadındaki özgüvene şaşmamak gerek. Li Na ile oynayacağı yarı-final tam bir sabır çatışması olacak.

ERRANI vs JANKOVIC
Teklerdeki tüm umudunu yitirmiş, bu yolda sakatlık ta geçirmiş ve de üstelik çiftler kategorisinin başlıca favorisi olduğundan kendisine bir yararı olmayacak bu maça asılmamasını anlayışla karşılayabiliriz diyorduk. Ama Errani’yi tam anlamıyla kutlamak gerek. Diyeceksiniz ki işin ucunda para var…Ancak bu çapta bir raket için o para devede kulak kalır. Onur daha önemli kalıyor. Asılmak bir yana sanki tüm bu olumsuzlukları geçirmiş olan kendisi değilmişcesine bir sporcu vardı sahada. 1.5 saat sonunda, ikinci setin ortalarında skor 3-3 idi. Kadınlar için bir fevkaladelik.

İtalyan raket insanı şaşırtıyor. Bitirici vuruşlarda bir profesyonel raket bu kadar yanlış yönlere karar vermez ki. Rakibini kortun dışına itmiş ve son vuruşu kortun ortasına sadece itmesi (!) yeterliyken hep onun bulunduğu yöne attı ve doğal olarak puanı yitirdi. Ama Jankovic te acemilikte pek farklı değildi. Adeta gerileme devrindeki Sırp geri gelmişti. Yaptığı hatalarla Errani’ye maçı kazanması için adeta yardım etti. Hele öyle bir son game oynadı ki profesyonel demeye şahit ister. Servis atıyorsun, maçı kaybetmek üzeresin ve 0-40 geriye düşüyorsun. Errani gibi ileri geçmeye fobisi olan biri bile bunu yitirmezdi. Ancak yine de tüm maçlarından aldığı bir set fazlası Jankovic’i gruptan çıkardı. Bunun bilincinde olması acaba yaptığı hataların çokluğu ile doğru orantılı mı?

Yarı-finalde Williams ile karşılaşacak. Aralarındaki skor 7-4  Serena lehine. Ama durumlarına bakılırsa Jankovic’in yenmesi için gök-kubbeden sıkı bir destek gelmesi gerekir!  Zaten izleyici de Serena’yı finalde göremezse Sinan Erdem’de tenis yerine inler ve cinler cirit atar ! Hoşcakalınız.