Karayip Denizi ile Atlas Okyanusu arasında sıkışmış bir ada vardır : “Hispanyola”. Bu adadaki iki ülkeden büyüğü Dominik’tir. Yüzölçümüyle adanın 2/3’ünü kapsar (diğeri Haiti’dir). Dominik Cumhuriyeti’nde gelir dengesizliği almış başını gidiyor. 10.5 milyon nüfusun %90’ı sürünürken, geriye kalan %10 herşeyi kontrol ediyor. Başkentleri Santa Domingo. İspanyolca ve Arawak konuşuyorlar. %95 Roman Katolik.

Victor, buralı ve tam 34 yaşında. “Amerika Açık” Tenis Turnuvasında ilk kez bir Dominikli üçüncü tura geçti. Tenis Tarihinde ilk kez ilk yüz raket içerisine bir Dominikli girdi. Victor 3.tura çıkarken yendiği (76, 46, 64, 62) Hırvat raket tam yarı yaşındaydı (Borna Coric, 17).

Yaşıyla ilgili soruya "Yaş sadece bir rakamdır. Önemli olan kafadır" yanıtını veriyot. İşte Victor'la yapılan ropörtajdan alıntılar:

-18 yaşımda böyle bir turnuvadan haberim bile yoktu. Şimdi yendiğim tenisçi 17 yaşında!

-Nereden geldiğimi çok iyi biliyorum. Kuyunun dibinden geliyorum…Dominik’ten. Bu başarımın gençlerimize bir yol açacağını, çare olacağını düşündüğümde daha da iyi olmak için fena halde hırslanıyorum. Artık bu partinin, eğlencenin içinde Dominikliler de var!

-Benim bine yakın antrenörüm var! New York’ta büyük bir Dominikli kitle oturuyor. Bunların hepsi dişinden tırnağında arttırıp beni izlemeye geliyor. Hepsi bana yardımcı olmak, desteklemek istiyor. Umarım sonraki maçı daha büyük bir sahaya koyarlar. Çünkü bu kez kentte işinin başında hiçbir Dominikli kalmayacak. Hepsi burada bana destek vermeye gelecekler. Turnuvaya da alacakları biletlerle para kazandırcaklar!

-Maçta her öne geçtiğimde rakibim sakatlık bahanesiyle masörü çağırarak konsantrasyonumu bozmaya çalıştı. Aslında bir şeyi de yoktu…Tavşan gibi koşuyordu! İşte burada ona değil, maça ve kendime odaklanmam önemliydi. Becerdim de.

-Başarının bu yaşta gelmesine hayıflanmam için bir neden yok. Dediğim gibi 18’imde bu turnuvadan haberim bile yoktu. Demek ki şimdi olacağı varmış…Oldu da! Geri dönecek halim yok ya ! Ben 34’üm de de mutluyum.

2002 yılında profesyonel olmuş. Ama kısa bir süre sonra parasız kalıp seyahatleri için bilet alamayınca tenisi bırakmış. 2006’da geri dönüş yapmış. Ama bu kez de 2012’de bileği sakatlanınca emekliye ayrılmayı düşünmüş. Ülkesini Davis Kupasında yalnız bırakmaması gerektiğini düşününce bu fikrinden vazgeçmiş. Aklın yolu birdir değil mi ?

Victor, bugün (Cumartesi) turnuvanın 5.seribaşı Kanadalı Raonic ile karşılaşacak. Şimdiye kadar oynadığı maçların hepsini televizyon kamerasının  bile olmadığı en kenar kortta (6) oynamak zorunda kalmış. Bu kez Arthur Ashe’de oynayacak.