Öncelikle sizlere rahatlıkla Federer-Del Potro karşılaşmanın spor tarihine tenisin fevkaladeliklerini ortaya koyan başlıca maçlardan biri olarak geçeceğine emin olduğumu söyleyebilirim.

Hani korakor geçmesini beklediğiniz maçlar vardır. Daha baştan öyle tek yanlı bir gelişim gösterir ki içinizden “yok artık bu maç böyle sürmez” dersiniz. İşte Del Potro da Federer karşısında böyle başladı. Yirmi dakikada durum 5-1 oldu. Haşmetmeabları biraz kendine gelir gibi oldu. Dört servis ve 5-2. Del Potro servislerine fevkalade karşılıklarla 5-3. Kendi servisiyle birlikte ulaşılamayacak bir drop-shot…5-4. Tekrar Arjantin’linin servisi ve epey uzun, mükemmel tenis dolu bir ilk puan. Burada Federer’in kötü denilen back-hand’i ile attığı slice toplar üstün fizikli bir sporcuyu bile kendinden bıktıracak cinstendi.

Sonra “işte tenis budur” denecek voleler, drop-shotlar, loplar, bacakarası vuruşlar dolu bir 30-40 puanı izledik. Ama iki ace servis durumu tekrar Del Potro lehine çevirdi. Bu kez sempatik dev fırsatı kaçırmadı ve seti 41 dakikada 6-4 bitirdi. Öyle güzel bir tenis oynandı ki maçın devamını dört gözle bekledik. 

İkinci set haşmetmeablarının servisleriyle çabucak biten bir ilk oyun ile başladı. Sonra “Tandil’in Kulesi” önce kendi servisini aldı sonra da Federer’in servisini kırarak durumu yine lehine çevirdi (32).

Maçın gittiğini gören Federer hemen taktik değiştirdi. Del Potro’nun çok iyi uyguladığı geri oyununu bozmaya çalıştı…Kısa toplarla, sağa sola çapraz vuruşlarla rakibini yuvasından çıkararak ayarını bir anda altüst etti. İnanılmaz ama koskoca Arjantin’li adeta saçmalamaya başladı. İsviçreli önce onun servisini kırdı. Nihayetinde 4-3 te öne geçti. Sonra servis Del Potro ve 4-4. Servis Federer, 5-4. O sakin sempatik dev sinirlenmeye  başlıyor. Raket parçalanıyor derken vazgeçiyor ! Sakinleşip kendi servisiyle yine eşitliğe ulaşıyor 5-5. Ama İsviçre’li sabit fikirli…Bu seti alacak (6-5). Sonra her iki oyuncunun da adeta güzel tenis ve yetenek dersi verdikleri bir oyun…Durum 6-6. Tie-break. İsviçreli birkaç oyundur bu sporda ne derece üstün olabileceğini sergiliyor. Adeta mest oluyoruz tenisin güzelliğinden ve oyuncuların yeteneklerinden. Bir anda tie-break 4-1 Federer. Sonra 4-2. Değişiyorlar. Federer rakibini bir kez daha kırıyor ve 5-2 oluyor. Kendi ilk servisinde 6-2. Dedim ya İsviçreli sabit fikirli…Seti bir ace ile bitiriyor. Setler 1-1. Tam 1’31” geçmiş.

Doğduğu yer olan “Tandil’in Kulesi” diye adlandırılan Del Potro henüz 25 yaşında. Artık bu devirde tenisçilerin 27-28 yaşlarında kariyer zirvesi yaptıklarını düşünürsek bu iyilik timsali devin gideceği daha çok yol var.

Son setin başları Federer’in basit hatalarıyla başladı ve Del Potro rahat sayılabilecek 3-0 üstünlük ele geçirdi. Sonra İsviçre’li servisini aldı (1-3)…Tekrar parıldamaya başladı. Arjantin’linin servisinde (birisi 27 vuruşluk) öyle iki puan oynadı ki tüm tribünler ayağa kalktı (2-3). Akabinde yine kendi servisi ve eşitlik var (3-3). Oynanılan tenisin güzelliğini sizlere yazıyla betimlemeye imkân yok. Bulup izlemelisiniz.

3-3 maç tekrar başlıyor. Del Potro çift hata. Sonra yine bir süper puan ve Del Potro voleyle eşitlik sağlıyor. Oyun onun. Sonra 4-4’e kadar gelindi. Bu esnada oynanılan bir puan (0-15) herhalde tenis tarihinde pek görülmemiştir. 5-4 Del Potro. Servis Federer’e geçiyor ve 5-5. Derken inanılmaz gerçekleşiyor ve İsviçreli rakibinin servisini kırarak 6-5 ileri geçiyor. Kendi servisinde de maçı bir “ace” ile bitiriyor 46, 76, 75.

Şimdi karşısında Nadal var. Diğer yarı-final ise Djokovic ile Wawrinka arasında.

İki saat 26 dakika süreyle bize sporu, mükemmel tenisi yaşatan bu sporculara ve bu festivali bizlere izlettiren Digital Platforma ne kadar teşekkür etsek azdır. Onlara teşekkür ederken hafta başından bu yana tam 7 gün boyunca 5-6 sayfa spor içerisinde yılın bu son büyük turnuvasıyla ilgili, değil yazarlarına bir makale yazdırmak, tek satırlık bir haber bile çıkaramayan o “amiral gemisi” en azından bir teessüf hak etmiştir sanırım...Bu utanç onlara aittir.

Hoşcakalınız