Dün yapılan maçlardan sonra 17.500 kişilik O2 Arena'da finalin adı Federer – Djokovic olmuştu. Bu maçtan önce "Ustaların" çiftler kategorisinin finali oynandı. Dünya Sıralamasında bir numara olan Bryan Kardeşler finalde karşılarına çıkan Hırvat Dodig ile Brezilyalı Melo çiftini 67, 62, 10-7 yenerek bir kez daha şampiyonluğa ulaştılar.

Bu maçtan hemen sonra Federer finali oynayamayacağının anonsunu yaptı. İsviçreli dün oynadığı Wawrinka maçının son anlarında sırtından sakatlandığını ve teri soğuduktan sonra sancı çektiğini ve bilhassa servis atmakta zorlandığından bahsediyor, tüm tenis severlerden özür diliyordu.

Federer'in yerine Murray, Djokovic ile 8 oyunluk bir gösteri maçı yapacak sonra da McEnroe ile birlikte Pat Cash ile Tim Henman çiftine karşı bir başka gösteri maçı oynayacak.

Bu sakatlık tenis dünyasında çeşitli spekülasyonlara yol açacaktır. Zira "Londra Ustalarının" hemen akabinde 21-23 Kasım arasında, Federer ve Wawrinka'lı İsviçre, Lille'de Davis Kupası finalinde Fransa ile karşılaşacak. Bu sakatlığa kadar her ikisi de son derece formdaydı. Ancak karşılarında iyi dinlenmiş hatta tenisi özlemiş enerji dolu bir Fransız takımı ve fazlasıyla tek-yanlı, onların sinirlerini ve konsantrasyonlarını bozmak için ellerinden gelen her şeyi deneyen bir seyirci kitlesi bulacakları aşikârdır. Bakalım şimdi ne olacak? Federer’den yoksun bir İsviçre ful kadro Fransa karşısında tamamen mahkum durumda kalacaktır. Göreceğiz.

Dün Federer vatandaşı Wawrinka'yı 2 saat 48 dakikada (46, 75, 76) yenerken epey zorlandı. Hatta 4 kez maç puanı kurtardı! Wawrinka maçın başında uyguladığı oyun planını işler sarpa sarınca uygulayamadı. Sinirlerine yenik düştü. Haşmetmeapları ise hangi puanda nasıl oynayacağına en ufak detayına kadar sahip. Sonunda da süreklilik galip geldi.

Djokovic de Nishikori'yi geçerken yine üç set oynadı ama setlerin biri hariç diğer ikisi 61 ve 60’lık skorlarla sonuçlandığı için Sırp raketin daha az zorlandığını kabul edebiliriz. Doğal olarak bu çapta raketlerin üç setlik maçlardan pek etkilenmeyeceğini de düşünebilirsiniz. Ama çoğu tenisçinin, İsviçreli'nin yaşında, çoktan emekli olduğunu da bilmeniz gerekir. O zaman onun ne denli zor bir iş başardığını da algılayabilirsiniz.

İkisinin arasındaki rekabette 19-17 İsviçreli öndeydi. 2014'te oynadıkları 5 maçın dördünden de yine İsviçreli muzaffer çıkmıştı. Dolayısıyla Djokovic yine kaybederse Federer'in Nadal'a karşı hissettiklerinin benzerini o da artık İsviçreli'ye karşı besleyecekti (Zira Federer'in Nadal'a karşı olan istatistikleri de pek parlak değil!). Sahaya çıkmış olsalardı eminim Federer onu destekleyen muazzam bir seyirci kitlesi bulacaktı. Djokovic'in dün onlarla atışması zaten az olan taraftarlarını daha da eksiltmiştir. İngilizler, sömürgecilik genlerinin depreşmesinden olacak, kendilerine karşı çıkanları, hak hukuk dinlemez benimsemezler. Ama maalesef bunların hiç birini izleyemeyeceğiz.

Tenis bu. Spor bu. Güzellikler kadar sakatlık da var. Hoşgörün. İnşallah Fransa-İsviçre maçında buluşmak ümidiyle… Hoşkalın.