Çoğunluğun beklediği gibi ABD Açık’ta şampiyonluk ALCARAZ’ın. Anasının ak sütü gibi helal olsun. New York kortlarında geçirdiği 24 saate yakın mücadeleler sonucunda mutlu sona vardı 19 yaşındaki bu genç adam.

Eminim çoğu tenis yazarı bu sonucu “teniste devrim” ya da “teniste nöbet değişimi” diye algılayacaktır. Ben o kadar emin değilim. Ne de olsa Djokovic burada oynatılmadı. Nadal ise bir yandan ailesel sorunlarla boğuşurken, burada her büyük turnuvada herkesin karşısına gelebilecek bir serseri mayına çarptı.

Ancak yine de sağlam adımlarla gelen bir genç nesil var ve bunlar mükemmel fiziklere sahipler. Anlayacağınız gidici değiller. Üstelik hemen üstlerindeki kuşağı şimdilik derdest etmiş vaziyetteler. Hiç işitiyor musunuz Thiem, Zverev, Tsitsipas, Shapovalov, Karatsev, Korda, Fucsovic isimlerini. ABD’li gençleri zaten bir kenara bırakın. Toprak kort sezonu başlayınca zaten onları görebilmek imkansız.

Alcaraz ilk sette rakibiyle hep başa baş gitti. Setin ortalarında onu bir kez kırdı ve seti böylece 6-4 aldı. İkinci sette kesin bir Ruud üstünlüğü vardı. Planladığı gibi epey uzun vuruşlarla onu çizgilerin dışında bıraktı ve o mükemmel drop-shotlarını ya yaptırmadı ya da hepsine yetişti. O denli uzaktan drop-shot rakibe zaman verip topa ulaşabilmesini sağlıyor.

Üçüncü sette Norveçli başarılı oyununu sürdürmeye çalıştı. Bir nebze de başarılı oldu ve iki kez set topu attı ama Alcaraz her ikisini de kurtarınca izleyici de uyandı ve bu İspanyol için cansuyu oldu. Rakibinin de moral bozukluğu ile yaptığı basit hatalarla tie-break’e gitmiş seti alıverdi. Oldu 2-1 Alcaraz.

Dördüncü sette artık tünelin ucu gözükmüştü ve İspanyolu kimse durduramazdı. Rakibini hemen kırdı. Önce 4-2, sonra 5-2 ileri geçti. 5-3 oldu. Artık maç için servis atıyordu. 225km’ye ulaşan bir bazuka ile maçı ve şampiyonluğu elde etti.

Şapkamızı çıkarıyor ve çoook uzun bir süre aramızda olacak olan bu genç şampiyon ile onu bu seviyelere getiren ailesini, başta “Sivrisinek” Juan Carlos Ferrero ve tüm ekibini alkışlıyoruz. Bu kadar kısa bir süre zarfında muazzam bir başarı hikayesi.

Çift kadınlarda beklenildiği gibi efsane ikili şampiyon oldu. Hem de nasıl bir maçta! İlk seti büyük bir üstünlükle ABD’li McNally & Townsend’in oldu (6-3). Çekler ve bilhassa Siniakova sanki uyuşturulmuş gibiydi. Ne yapsalar başarısız oluyorlardı. İkinci sette yavaş yavaş tahterevalli eşitlenmeye başladı. Krejcikova&Siniakova zar zor seti aldılar: 7-5. Ama sonra bir maç oynadılar ki çiftler kategorisi sevenler için bir uygulamalı ders gibi oldu (6-1).

Bu efsane çiftin altıncı Grand Slam çiftler şampiyonluğu. 2018 ve 2021’de iki Roland Garros, yine 2018 ve 2022’de iki Wimbledon, yine 2022’de Avustralya ve şimdi de ABD’de. Hepsi aynı yıl olmadığı için”Altın Slam” olamadı maalesef. Ama geçen yıl Olimpiyatlarda da şampiyon oldukları için “kariyer Altın Slam”ine layık oldular. Krejcikova’nın hastalığı dolayısıyla Fransa’da bu yıl yer alamadılar!

Evet zor bir 15 günü zevkle geride bıraktık. Tek derdimiz uykusuzluk olsun!

Spor yapın, maskenizi eksik etmeyin;

Velhasıl hoş ve esen kalmaya bakın.

Hamiş:
Bu hafta Tarabya’daki Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü'nde bu ülkenin sürekliliği olan yegâne profesyonel ATP turnuvası oynanıyor. “TED OPEN İstanbul Challenger”. İlgilerinizi çekmesi gerek. Zira ABD oyuncularının arasında ilk 50’nin içindeki en az 18 isim zaman süreci içerisinde burada geçmiş.

TED Kulübüne sefer değiştirmeden metro ile ulaşabilirsiniz… Son durak olan “Hacıosman durağı” , TED’in hemen yanıbaşında.

Haa! Bir de en önemlisi Türk tenisinin en büyük destekçisi ve sponsorlarından olan QNB Bankası bilgisayar, tablet, telefon gibi çoğu iletişim aletini izleyicilere çekilişle dağıtacak. Final gününün geleneksel panayırında iştahınızı ve susuzluğunuz giderebilir bayılana kadar hoplayıp zıplayabilirsiniz… Behzat Gerçeker ve ENBE Orkestrası’nın konseri var. Benden söylemesi. Yukarıda ne demiştim: Hoş ve esen kalmaya bakın. İşte size fırsat.