Evet Avustralya keşfedilmeden önce böyle anılıyordu (Latincesi “Terra Australis”, İngilizcesi “unknown southern land”). Ardından güney yarımküresindeki konumu dolayısıyla “Dibin Altında” (Down Under) denildi. Avrupalı kaşifler (Kaptan Cook) 18. Yüzyılın sonlarına doğru, 1770’lerde Asya kıtası altında bir kara parçası arıyorlardı. İşte önce Yeni Zelanda’yı sonra da burayı buldular.

Roger Federer’in “mutlu turnuva” diye adlandırdığı “Avustralya Açık” Pazartesi başlıyor. Bilhassa erkeklerde sakatlıklardan dolayı çekilenler epey fazla ve önemli. Murray, Nishikori, Serena Williams ve Azarenka bunların başında geliyor. Ama durumu kritik ve her an havlu atabilecek olanlar daha da önemli: Nadal, Djokovic, Wawrinka, Muguruza ve Konta. Hepsi sakatlıklarla boğuşup iyileşme dönemini tam atlatamadılar.

Andy Murray çekildiğinin ertesi günü yine Avustralya’da kalçasından ameliyat oldu. Böylece erkeklerde tek bir İngiliz kaldı: Kyle Edmunds. Federer’in ilk turdaki rakibi Alijaz Bedene ise bundan bir süre önce İngiliz vatandaşlığını terkedip esas ülkesine yani Slovenya’ya geri döndü. Edmunds da esasen Güney Afrika kökenli.

Erkeklerde en merakla beklenilen ağır-abilerin bir kısmı yok ve bir kısmı da sakatlıktan tam çıkamamışken genç yıldızların ne yapacağı. Avusturyalı Thiem, Alman Alex Zverev, Rus Khachanov ve Rublev, Hırvat Coric ve henüz ilk turda birbirlerine düşen Yunan Tsitsipas ile Kanadalı Shapovalov. Bilhassa bu Kanadalı'yı iyi izleyin. Hem tenisiyle hem de yaşama ve spora yaklaşımıyla yaşından beklenmeyecek olgunlukta bir yıldız geliyor.

İsviçreli haşmetmeab turnuvaya başlıca favori olarak giriyor. Fisktürde Nadal ile ayrı uçtalar. Yani ancak finalde karşılaşabilecekler.

Kadınlarda ise uzun kariyerinde ilk kez 1 numaraya yükselen Romen Halep’i inanılmaz zor bir fikstür bekliyor. Kvitova, Vesnina, Konta, Strykova, Safarova ve yetmezmiş gibi bir de Karolina Pliskova hep aynı bölümde. Halep’in özgüven problemi oyununa çok yansıyor. Bir numaraya da biraz rakiplerinin yenilgileri sayesinde eriştiğinin farkında. Dolayısıyla bu dişli rakipler karşısında yine titremeye başlarsa o 1 numarayı bir daha görmesi zor. Üstelik Kvitova, Konta ve Pliskova gibi hiç sürekliliklerini bozmayan oyuncular karşısında konsantrasyonunu çok yükseklerde tutması gerekecek.
 
Bir altta yani ikinci çeyrekte Muguruza’nın işi de zor. Olası rakipleri arasında Radwanska, Kerber, Sevastova, Mladenovic, Keys ve Carolina Garcia var. Muguruza’nın sakatlık problemiyle bu bölümün çeyrek finalinde Kerber-Keys karşılaşması olası. 

İkinci bölümün başında Venus Williams var. Tenis otoriteleri onun fikstürünün diğerlerine nazaran çok hafif olduğu görüşündeler. Bence kağıt üzerinde öyle ama 4. turda karşısına Alman Georges gelebilir. Bu genç hanım bence turnuvanın gizli favorisidir. Tabî Venus’ten sonra Ukraynalı sabır küpü Svitolina’yı da geçerse.

Son bölümde Roland Garros’un beklenmedik şampiyonu ve bence kadınlar tenisinin geleceğini çizecek olan Leton Ostapenko var. Vandeweghe ile Cibulkova kozlarını paylaşırken, Wozniacki kolay fikstürü ile kafasını yitirmezse çeyreğe kadar çok kolay gelecektir.

Bizim tenisçilerimiz eleme turundan çıkamadılar. 
• Cem İlkel, İtalyan Caruso’ya ilk turda 62,64 kaybetti. Caruso sonraki tüm maçlarını kazanıp ana-tabloya çıktı.
• Çağla Büyükakçay seri başı rakibi Boserup karşısında ilk turda 64,64 yenilerek elendi. Boserup ta bir sonraki maçında elendi.
• Başak Eraydın yine seri başı olan eski kurtlardan Irina Falconi karşısında 61,60 yenildi. İtalya kökenli Amerikalı raket sonraki iki maçını da kazanıp ana-tabloya kaldı.
• Bir başka oyuncumuz İpek Soylu ise yine seri-başlarından İsviçreli Stephanie Voegele karşısında alabileceği maçı verdi (64,62). Nedeni de tecrübesizlik, antrenörsüzlük. O denli basit. Voegele son maçını yitirerek elemelerden çıkamadı.

Ancak eleme turundan çıkamayan öyle bazı yıldızlar sayacağım ki işin ne zor olduğunu anlayasınız: (2016 Kasım’ında dünya 17’si idi) Tomic, (Dünya 31 no. olmuş) Stakhovski, (Dünya çiftler 1 numarası) Mahut, (2016’da 43 no.) Gabashvili, (Kadınlarda ilk 10 ve çiftlerde 1 numara olmuş) Sara Errani, (Çiftlerde 1, teklerde 6 numara olmuş) Roberta Vinci, (39 yaşında, 7 no’ya kadar yükselmişti) Schnyder, (teklerde 12’.liği görmüş) Wickmayer.

Şimdilik hoşkalınız.  

Hamiş.: Eurosport çoğu maçı iki kanalında birden canlı yayınlıyor. Onlar bizden 8 saat önde. Yani turnuvanın gündüz maçları bizim saatimizle 03:00’te başlıyor ve tüm gün sürüyor. Akşam maçlarında ise bizim saatimiz sabah 11:00 olacak. Yani kısmen gece mesaisine kalacağız!