Cuma günü Roland Garrosa damgasını vuran olay “Toprağın Kralı” Rafael Nadalın turnuvadan çekildiğini açıklaması oldu. Tenis dünyasına sanki yıldırım çarptı. Geçirdiği sakatlık sonrası uzun bir geri dönüş süreci yaşamıştı “İspanyol Boğası”.


Tüm eleştirilere ve haince isnatlara rağmen tekrar favoriler arasında anılmaya başlamıştı. Burada bir Nadal-Djokovic yarı finali bekleniyordu. Bu kez sol el bileğindeki sakatlık yüzünden, ekibi ve doktorlarla konuşarak, maalesef bu kararı almak zorunda kaldığını ifade etti. Anlaşılan son maçını da iğneyle oynamış.

 

Başka bir yıl olsa eminim bu kararı almak için kendini biraz daha zorlardı. Ancak bu sene Fransa Açıkı izleyen aylarda Wimbledonın ardından Olimpiyatlar da var ve İspanyol bayrağını Nadal taşıyacak. Dolayısıyla doktorların da kesin tavsiyesine uyarak çekilmek zorunda kaldı. Ne diyelim? Gözlerimiz onu bu kızıl pisliğin üzerinde arayacak. Acil şifalar dileyelim.

 

Daha önce yazmıştım. Turnuvada 30 ve üstü yaşlarda 51 raket bulunuyor diye. Bunların 27’si ilk turu, 18'i de ikinci turu geçti. Çarpıcı bir istatistik değil mi?

 

Ana tablonun altıncı gününde fikstürün alt yarısındaki üçüncü tur maçları oynandı. Beklendiği gibi İskoç Andy Murray, 2.11’lik Hırvat Ivo Karlovic önünde hiç zorlanmadan kazandı. İlk iki turda sekiz saate yakın kortta kaldıktan sonra bugünkü kısa sayılabilecek maç ona ilaç gibi gelmiştir. Üstelik bir sonraki rakibi olan ABD’li John Isner (ki o da 2.06cm) bugün beş set oynadı... Artık Murray önünde hiç şansı yok.

 

Diğer bir maçta iki backhand ustasından Fransız Richard Gasquet, Avustralyalı genç Nick Kyrgios’u yenerken hiç zorlanmadı. Ne kadar yetenekli olursanız olun böyle bir turnuvanın stresini yaşayabilmek ve ağır abilerle onların standardında tenis oynayabilmek için tecrübenin ne denli önemli olduğunu umarım Kyrgios algılayabilmiştir.


Cin olmadan şeytan çarpmaya çalışmak ve bu yolda kendini bir halt sanmak tenis dünyasında çok çabuk cezalandırılır. Avustralyalının başına da gelen budur. Cumartesi Nishikori-Gasquet maçı var. Kesinlikle izleyin.

 

Kadınlarda ise başlıca sürpriz ABD’nin Serena Williams'ın varisi olarak tenis dünyasına sunduğu Sloane Stephens’in Bulgar Tsvetana Pironkova tarafından kolayca elenmesi oldu. Gerisi bana pek ilginç gelmedi.

 

Yarın izlemenizi önereceğim maçlar :

1) Alexander Zverev – Dominic Thiem
2) Ernests Gulbis – JO-Wilfried Tsonga
3) Serena Williams – Kristina Mladenovic
4) Carla Suarez Navarro – Dominika Cibulkova

Güneşli ve sıcak bir hafta sonu dilerim. Hoş kalın.