Ağır abilerin tahtlarına en yakın adaylardan ikisi olan Yunan Tsitsipas ile Alman Zverev’in karşılaşması tatsız tuzsuz başladı. Öyle devam etti ve aynen öyle bitti. Sahada bir mücadele vardı ama kalite hak getire… “Komşu Çocuğu” daha planlı ve risksiz oynuyor, dünya 6 numarası ise illa puan alıcı nokta vuruşlar yapma peşindeydi.

Tsitsipas’ın oyunu tuttu ve setlerde 2-0 öne geçti. Garip giysisi ve ikide bir kumaşa takılan kolyeleri ile rüküşlük abidesi Zverev ise garip bir kavrukluk içinde sadece rakibine yanıt vermeye çalışıyordu. Ama 2-0’dan sonra Akdenizli havaya girince basit hatalar peş peşe gelmeye başladı. Zverev de bunu farkedince aklı başına gelip atak oynamaya, voleye gelmeye başladı. Oyuna biraz çeşni katıldı.

Zverev ilk kez rakibini kırıp öne geçti ve bu avantajını da sürdürerek üçüncü seti aldı. Durum 2-1 oldu. Ama hala hayranlık duyduğumuz yegane vuruşlar zora düşüp seçeneksiz kaldıklarında oldu.

Dördünce sette Zverev hemen başlarda rakibini kırarak üstünlüğünü sürdürdü. Tsitsipas pabucun pahalı olduğunu anladı ama artık rakibini ezemiyordu. Aksine Alman yitirdiği özgüvenini kazanmıştı... Yapması gereken kendi servisini korumaktı. Öyle de yaptı ve setleri eşitledi (2-2).

Son setin çetin geçeceğini sananlar yanılıyordu. Maçı eşitleyen Zverev gitmiş ilk setlerdeki abuk oyunun sahibi gelmişti. Kortun kenarında izleyen babasını bile deli etti. Öyle basit hatalar, yanlışlar yaptı ki Tsitsipas’ın topları geri atmaktan başka yapacağı bir şey kalmamıştı. O da öyle yaptı ve çoktan bitmiş olması gereken maça noktayı koydu. “Komşunun Çocuğu” (6-3, 6-3, 4-6, 4-6, 6-3) finale kaldı.

Öyle yeknesak ve özelliksiz bir maç oldu ki genellikle taraf tutan Fransız izleyiciler bile oyuna bir enerji katamadı. Tsitsipas finalde de böyle oynarsa kupayı ancak rüyasında görür. Karşısında olacak Djokovic bu denli hoşgörülü olmayacaktır.