Erkek yarı-finalleri de bitti. Hırvat Cilic ile Çek Berdych final oynayacak.

İlk yarı-final maçında Cilic büyük üstünlüğü olduğu ABD’li Querrey karşısında epey zor anlar yaşadı. Wimbledon’da bu yıl Tsonga, Anderson ve Murray gibi devleri geçerek yarı-finale gelen ve haklı olarak buradaki en başarılı raket yaftasını hakeden Amerikalı geçmiş maçlarındaki sakin oyununu tekrarladı. Querrey’in oynadığı 22 epey uzun sete karşı Cilic ancak 16 epey kısa setler oynamıştı. Bu farklılıktan ileri gelen bitkinlik bazı puanlarda barizdi. Üstelik Hırvat rakibinden daha komple bir tenisçiydi. Bu üstünlüğünü de kullandı ve maçı dört sette (67,64,76,75) alarak finale çıkan ilk raket oldu.

İkinci yarı-final Federer ile Çek Berdych arasındaydı. Şimdiye kadar oynadıkları maçlarda  18-6 gibi ezici bir üstünlüğü vardı Roger Federer’in. Ama Berdych her zamanki pozitif tutumu ve inadı ile oyuna iyi başladı. Formda bir süreçten geliyordu. Bilhassa servisleri tuttuğunda puan çıkarıyordu. Ama karşısındaki İsviçreli de bir ara öyle bir oyun tutturdu ki izleyen herkes “tenis ancak böyle oynanırsa güzeldir” dedi. 

Sonrasında haşmetmeabları garip bir duraksamaya girdi ve seti zora soktu. Gereksiz bir stres altına girdi. Berdych ise seti önce normal sonra da tie-break’ten kazanabilecekken yaptığı hatalarla adeta rakibine eliyle teslim etti (76). Aralarında bariz bir üstünlük olmamakla birlikte Çek raketin basit hataları sonucu saptıyordu.

İkinci set karşılıklı oyunlarla başladı. Berdych’in bu maçı sonuna kadar bırakmayacağı anlaşılmıştı. İsviçreli kaçıyor, o kovalıyordu. Yine tie-break. İsviçreliye istediği oyunu oynatmıyor, resmen baskı altında tutuyordu Berdych. Rakibi diğer maçlarındaki kadar rahat değildi. Zorlanıyor ve özgüveni hafiften alarm veriyordu. Ancak tüm olumsuz faktörler bir yana “o” Federer’di. Gününde olmadığı zamanlarda bile kritik puanları ve tie-break’i ondan iyi oynayan pek yoktu! Ama bu tie-break’i ve dolayısıyla 2. seti de ona teslim eden yine basit-hatalarını tekrarlayan Berdych oldu.

Üçüncü sette bu kez kaçan ve kovalayan yer değiştirmişti. 3=3’e kadar böyle sürdü. Sonra Federer rakibinin servisini kırarak 4-3 öne geçti. Zaten Berdych’in tarihinde 2-0 geriye düştükten sonra geri geldiği hiç yazmıyordu ! Öyle de oldu. Federer bu seti de 6-4 alarak ikinci finalist oldu.
Oyun aralarında sürekli burnunu silmesinden bir rahatsızlığı olduğu anlaşılıyor. Bu maçta kendisinden beklenilmeyen hataların nedeni bu rahatsızlık olabilir. Federer’i bu denli çok çift-hata ve basit-hata yaparken izlemek zordur. Bugün bu gerçekleşti. Umuyorum Pazar akşamına kadar kendini toparlar. Cilic bir Berdych değildir. Karşısında böyle bir Federer bulursa ona çok zor anlar yaşatabilir. 

Maç sonunda Federer’e 36 yaşında nasıl böyle olabildiğini ve turnuva aralarında verdiği uzun araların etkisi soruldu. Verdiği yanıt herkese örnek olmalı. “Benim tenisin dışında da bir yaşamım var. Öncelikle iyi bir insan, iyi bir baba ve eş olmaya çalışıyorum. Biliyorsunuz vakfıma bağlı olarak Afrika’da okulum ve hayır işlerim de var. Dolayısıyla bu yaşta bunların hepsinin üstesinden gelebilmem için yaşantımı iyi organize etmek gerek.”   

Cumartesi saat 16:00’dan itibaren kadınlar finali var. 2000, 2001, 2005, 20007 ve 2008 yıllarında olmak üzere beş kez Wimbledon’da Şampiyonluk kupasını kaldırmış 37 yaşındaki Venus Williams ile bir kez Roland Garros’ta kürsüye çıkmış, Wimbledon’da ise final oynamış İspanyol Garbine Muguruza oynayacak. Muguruza’nın burada yitirdiği final maçı ise Venus’un kardeşi Serena karşısnda 2015 yılındaydı! Aralarındaki maçlarda 3-1 Venus üstün ama son karşılaşmalarını bu yıl Roma’da toprakta Muguruza almış. 

Hoş kalınız.