Avustralya’da ilk iki tur bitti. Artık esas çocuklar sahneyi dolduracak. Daha önce de yazdığım gibi iki haftalık 128 katılımlı turnuvaların ilk turlarında toz dumana karışıyor. Yıldızlar kim vurduya gitmemek için herhalde dua ediyorlardır. Birtakım gözü kara gençler tenis dünyasının zirvelerine erişebilmek ve yılda ancak 4 kez ellerine gelen şansı değerlendirebilmek için tenis literatüründe bilinen ve bilinmeyen her vuruşu ve taktiği deneyebiliyorlar. İşte bakın erkeklerde Djokovic başta olmak üzere 32 seri-başının sekizi (Cilic, Feliciano Lopez, Cuevas, Kyrgios, Pouille, Coric gibi isimler) daha ikinci turda Melbourne’a veda ettiler.
 
Kadınlarda ise durum çok daha ağır. Neredeyse yarısı gitti (32’de 15). Radwanska, Halep, Suarez-Navarro, Stosur, Vinci ve olimpiyat şampiyonu Puig hep uzaktan el sallıyorlar Avustralya’ya.
 
Djokovic’i eleyen Özbek Istomin’i yıllar önce 2012’de İstanbul Challenger’da zevkle izlemiştik. Şimdi 30’luk olan bu tenisçi TED’de Kukushkin, Berankis  ve sonra da finalde Kohlschreiber’i yenerek şampiyon olmuştu. Yaşantısı da ilginç. 16 yıl önce Taşkent’te bir Futures turnuvasına giderken kaza geçirerek bacağını öyle bir kırıyor ki üç ay hastahaneden çıkamıyor. Sonrasında 2 sene eline raket alamıyor. Tenisten toptan vazgeçecekken annesinin ısrarıyla geri dönüyor. 2012 yılında 33. sıraya kadar çıkıyor. Bugün 117. sırada. Zaten Avustralya Açık’a ancak Avustralya Tenis Federasyonu'nun davetiyesi sayesinde (wild-card) girebilmiş. Kabak Djokovic’in başında patladı!
 
Bir izleyici/yorumcu olarak Cilic’i eleyen, ( belki de turnuvadaki yegane giysi sponsoru olmayan raket. Nike turnuvadan hemen öncesinde sözleşmesini yenilememiş…O da gitmiş dükkandan logosuz çamaşır satın almış!  “Ama çok ucuzdular…Galiba UniQlo” diyor!) İngiliz Dan Evans’ı daha sık izleyebilmeyi arzularım. Adam Hırvat şampiyonu inanılmaz bir oyunla dört sette saf dışı bıraktı. Evans 51., Cilic ise 7. sırada. Bunca zamandır bu denli etkili bir slice back-hand görmedim desem yeridir.  Cilic toplara vuramadı resmen.
 
Aynı şekilde 89. sıradaki İtalyan Seppi, 13. Kyrgios’u eledi beş sette. Tabî bunda rakibinin kafa yapısının hala olduğu yeri sindirememiş olmasının da etkisi var. Kyrgios gibi sıradışı yetenekli bir genç adamın olgunlaşabildiğinde yapabileceklerini görmek isterim. Ama ATP’deki arkadaşlarımın çoğu bunun olanak dışı olduğunu belirtiyorlar!     
 
Tenis Dünyasının tartışmasız en büyüğü olan 35 yaşındaki Roger Federer uzun süreli sakatlık tatilinde servisi ve back-hand’i üzerinde çalışmış anlaşılan. Daha kolay ace atıyor ve back-hand’i ile daha az hata yapıyor. Ama herkes ve herşey eskiyor. Tabiata karşı çıkmak olası değil. O da bunu bildiği için puanları kısa kesmeye ve maçı uzatmamaya bakıyor. Haşmetmeablarının işi zor olacak gibi. Şimdi önünde önce Berdych, sonra da Nishikori var. Zor maçların adamları bunlar. Gönlüm Federer’in bir olmazı daha gerçekleştirmesinden yana. Ancak mantığım ve gördüklerim bunun mümkün olmayacağını söylüyor.
 
Şimdi bir yanda Murray, Nishikori ve Wawrinka…Öbür yandan ise Raonic ile Nadal’ın galibinin geleceğini düşünüyorum. Tabiî 'İspanyol Boğası' yarın Zverev’i geçebilirse.
 
Kadınlar mı dediniz! Haa onları unutmuştum! Artık yarına. Hoşkalınız.
 
Hoşkalın.