Davis Kupası'nın en prestijli bölümü olan Dünya Grubu’nun yarı-finalleri oynanmaya başlandı. Fransa Roland Garros’un kırmızı toprağında son iki yılın şampiyonu Çek Cumhuriyeti’ni ağırlarken, İsviçre’de Cenevre, Palexpo Center’da 18.500 kişinin önünde İtalya’yı konuk ediyor. İlginç bir şekilde her iki maç ev sahipleri lehine 2-0 bitti. Beş setlik bir format üzerinden oynanan maçların hepsi üçer sette bitti.

Profesyonel tenise baktığınız zaman, ferdi olmasından kaynaklanan güçlüklerin yanında, sporcuların sağlıklarını sınırsızca zorladığını görürsünüz. Daha yeni ABD Açık’ın sert zemininden, 35+ derece sıcağından, korkunç neminden, fevkalâde gürültücü ahalisinden ve beş setlik gece maçlarından çıkıp, 8-9 saat uçarak dönmüşsünüz evinize, Avrupa’ya. Birkaç gün bile dinlenmeden soğuk bir iklimde, kapalı-kortta, değişik bir zeminde ülkeniz için ter dökmeye çalışıyorsunuz! Tenis sezonu neredeyse tüm yılı kapsıyor. Tatil olanağı pek yok. Sürekli bir iklimden diğerine uçuyor, gecelerinizi otel odalarında bavul içinde yaşayarak yalnız geçiriyorsunuz.

Bugün tümüyle dolu Palexpo Center’deki ilk maça teknik bir aksaklıktan dolayı yetişemedim. Ama haşmetmeabları Federer azıcık zorlandığı ilk setten sonra işi motora bağlayıp sıkıcı bir maçta iyi de oynamadan kısa sayılacak bir sürede bitirmiş (76, 64, 64). Zaten Fognini hariç diğer İtalyan tenisçiler kesinlikle daha düşük bir ligden. 

Sonra Wawrinka ile ‘İtalyan Aygırı’ lakaplı Fognini sahne aldı. İsviçreli raket gününüde olursa zevkle izlenen fevkalade bir yetenek. Fognini yetenek konusunda yabana atılamayacak biri olmasına rağmen zaman zaman rakibini izlemekle yetindi. Hele maçın ikinci setinde İtalya’nın bir smacını çıkarttığı puan tenis sporunun en güzel örneklerinden biriydi. Fognini çaresiz kalıyor ve hırsını hakemlerin kararlarından almaya çalışıyor ama “şahin göz” onu yine haksız çıkarıyordu (63, 62, 62).

İsviçre’nin antrenörü Severin Lüthi’nin özel bir konumu var. Aynı zamanda hem Federer hem Wawrinka’nın da özel antrenörü. Şimdi durum İsviçre lehine 2-0 olunca yarın çift maçına Federer/Wawrinka ekibi yerine daha zayıf bir takım sahaya sürebilir. Zaten Lüthi basın toplantısında “..Onları küçümsemeyeceğiz ama şimdi elimizde takım kurmak için birden fazla seçenek var” dedi. İsviçre kanımca artık finaldedir. 1992’de de Hlasek ve Rosset ile finale kalmışlar, ama karşılarında Agassi, Sampras, McEnroe ve Courier’den kurulu ABD’nin “rüya takımını” bulmuşlardı. 22 yıl sonra yine kupaya kazanmayı deneyecekler.

Fransa’daki diğer yarı-finalde ise Gasquet büyük bir sürpriz gerçekleştirerek, Berdych’i 63, 62, 63’lük setlerle yendi. Tsonga ise kendisine pek rakip olamayacak Rosol’u benzer bir skorla 62, 62, 63 geçti. İki maçın toplam süresi 3.5 saati geçmedi. Bu normalde beş setlik tek bir maçın süresi bile değildir. Yukarıda değindiğim gibi anlayın bitkinliğin derecesini. Paris’te daha iş bitmedi. Bugünkü (Cumartesi) çift maçını büyük usta Stepanek’in liderliğindeki Çekler alırsa son gün tam bir didişme yaşarız. Bu nedenle Çekler ilan edilen takımı değiştirip Vesely’nin yerine Stepanek’in yanına yine Berdych’i yerleştirebilir.    

Hoş kalın.