Monte Carlo bu sabah tenis dünyasında alışılmışın dışında bir olaya şahit oldu. Bilhassa büyük paraların döndüğü profesyonel teniste iki finalistin maçtan önce kol kola güle oynaya antrenmana çıkmaları görülmüş şey değildir. Ama Federer ve Wawrinka bunu gerçekleştirdiler. Hem vatandaş, hem dost hem de partner olan bu ikili kadar birbirlerinin oyununu  tanıyan olmasa gerek.

İsviçre sadece paranın cenneti değil çikolatanın da cennetidir. Bilhassa bitter çikolatayı yerken zaman zaman acıdan yüzünüzü buruşturursunuz ama tadına varmaktan da kendinizi alıkoyamazsınız. Monte Carlo finali de bitter çikolatayı andırdı. Baştan itibaren itibaren cansız gözüktü. Ama bu sizi yanıltmasın çünkü zaman zaman tenis standardı son derece yüksek bir maçtı. Cansız gözükmesindeki yegane neden sadece ve sadece seyircilerin tutabilecekleri ya da destekleyebilecekleri bir oyuncu olmamasıydı. Yoksa bilhassa ikinci set fevkalade puanlara şahit oldu.

İlk setin başında Stanimal rakibini kırabilecekken bunu beceremeyince 2-2’de bu kez haşmetmeapları bu işi gerçekleştirdi (3-2). Sonra da herkez kendi servisini alınca set 6-4 Federer’in oldu. İkinci setin hemen başında önce Wawrinka servis kırdı (2-0). Sonra Federer nazire yaptı (2-2). Ama oynanılan puanlar yavaş yavaş seyirciye taraf tutulmadan da bir maçın zevkle  izlenebileceğini gösteriyordu. Sonra 3-2 Wawrinka ve yağmur hazretleri sahne aldı!

Yağmur dönüşü önce 3-3 sonra 4-3 Wawrinka. Toprağın hafif ıslanmasıyla  daha agresif oynamaya başladı. Pek bir şey değişmedi ve 6-6 tie-break’e gelindi. Tie-break’e Wawrinka başladı (1-0). Servis Federer’e geçip tekrar kendisine geldiğinde durum 4-1 olmuştu. Bu, hatırı sayılır bir farktı. Sonra iş 4-3’e geldi. Wawrinka farkı tekrar açtı (6-3). Federer ısrar etti (6-5). Ama sonunda servis kendisine geçince Wawrinka tie-break’i dünyada en iyi oynayan adama karşı noktayı koydu ve setleri eşitledi.

Sonuca varacak son seti Wawrinka rakibinin servisini kırarak açtı (0-1). Dünyanın en iyi back-hand’lerinden biri kabul edilen “Stanimal” daha iyi oynuyor ve artık puan alıcı vuruşları daha kolay riske ediyordu (2-0).  Bir kez daha kırdı Federer’i (3-0)…Sonra da kendi servisini aldı (4-0). Artık Federer dönüşü olmayan bir yola girmişti ama yine de bırakmaya niyeti yoktu (4-1). Biri bırakmaya niyetli değildi ama öbürü de illa alacağım diyordu (5-1). Haşmetlileri yine asıldı (5-2). Şimdi Wawrinka’nın son noktayı koyması bekleniyordu zira kupa için servis atıyordu. Ve sonunda kariyerinin ilk ATP Masters 1000 şampiyonluğuna ulaştı (6-2).