Wimbledon’da perde iniyor. Tek-Kadınlarda Serena Williams tartışılmaz üstünlüğünü bir kez daha kanıtlarken ödül törenindeki sözleriyle rakibinin değerini ortaya koydu : “…Üzülme çünkü çok yakın bir tarihte bu kupayı senin de kaldıracağından eminim”. Hakikaten İspanyol Garbine Muguruza tüm turnuvada oynadığı tenisle zirvenin en büyük adayı olacağını kanıtladı. İlk sette rakibinin servisini kırmasına rağmen tecrübesizliğine ve de karşısındaki efsanenin her durumda, oyununun standardını yükseltebilmesine kurban gitti (64, 64).

Çift –Kadınları ise diğer bir efsane 35’lik İsviçreli Martina Hingis partenri Hintli Sania Mirza ile kazandı. Rus Makarova-Vesnina’yı 57, 76, 75’lik setlerle geçtiler. Hingis bugün partneri bir başka Hintli efsane Leander Paes ile birlikte karışık-çiftler kategorisinde de şampiyonluk arayacak. Paes 42 yaşında !

Wimbledon 2015, Murray Ailesine uğurlu gelmedi. Andy Murray’in yarı-finalde elenmesinden sonra çift-erkeklerde, tüm ailenin birlikte izlediği maçta, büyük ağabey Jamie partneri Avustralyalı Peers ile birlikte ikinci oldu. Hollandalı Rojer’le Romen Tecau’ya yenildiler. Rojer 34, Tecau ise 30 yaşında.

Bugün ise tek-erkeklerde dananın kuyruğu kopuyor. Haşmetmeabları Federer ile Dünya 1.si Djokovic sahada. Onlarla ilgili fazla bir şey yazmayacağım. Zira Murray galibiyetinden sonra, sanki adamı yeni bulmuşlar gibi, tüm medya onun haberleriyle dolu! Gönlüm açıkcası onun kazanmasını arzuluyor. Ama Djokovic kazanırsa da sevinirim. Bu güzel sporu fevkalade temsil ediyorlar. “Tenisin Büyükelçileri” lakabını da hak ediyorlar.

Karşılaştıkları son 15 büyük turnuvanın 9’unda Djokovic muzaffer çıkmış. Daha bu yıl Mayıs ayında “İtalya Açık” finalinde geçmiş İsviçreliyi. Sırp raket yenilse de bir numara olarak kalmayı garantiledi. İki koçu ve iki fiziksel-eğitmeni var. Antrenörleri bilinen isimler : Boris Becker ve Marian Wajda.

Federer kazanırsa 8 Wimbledon Şampiyonluğu olan yegane erkek raket olarak tarihe bir kez daha adını yazdıracak. Aynı zamanda da profesyonel tenisin en yaşlı Wimbledon Şampiyonu olarak rahmetli Arthur Ashe’i geçecek. 08 Ağustos’ta 34 yaşında. Çimin en üstünü...Bu zeminde oynadığı 161 karşılaşmanın 142’sini kazanmış.

Tüm zamanların en büyüğü olduğunu defalarca kanıtlayan İsviçreli, Wimbledon’da hem jünyorları (1998) hem büyükleri (2003, 4, 05, 06, 07, 2009 ve 2012) kazanan yegane 4 raketten biri. Diğerleri Borg (1972 – 1976 ve 80, Cash (1982 – 1987) ve Edberg (1983 – 1988 ve 90). Onun da iki koçu var : Stefan Edberg ile Severin Lüthi.

Yazımda tenisçilerin yaşlarını aşağıdaki şiirlerden hoş alıntılara vesile olması için bilhassa belirttim.

İyi Pazarlar dilerim.


******************************


W.E. Gladstone ve S. Ullman’ın şiirlerinden bölümler içeren “Yaşlandıkça Gençleşebilmek” başlıklı kısacık metin:

“Gençlik bir hayat devresi değil, bir akıl halidir.
Yıllar cildi buruşturabilir, ancak heyecanların bitişiyle ruh buruşur.
İnsan kendine olan güveni kadar genç,
Kuşkusu kadar yaşlı,
Cesareti kadar genç,
Korkuları kadar yaşlı,
Umudu kadar genç,
Bezginliği kadar yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla yaşlanmaz.
İnsanları yaşlandıran, ideallerinin bitmesidir.
Kalbi sevdikçe, neşe duydukça, güzellikleri fark ettikçe, beyni yeni şeyler keşfettikçe, herkes gençtir.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar,
Halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.
İnsan, yaşlı olmaya karar verdiği gün yaşlanır.”