Geçen haftanın en güzel sözünü Daniil Medvedev söyledi : “İnsanlar sürekli yeni bir şeylere ihtiyaçları olduğunu söylüyorlar, ben de onlara yeni birşeyler verdim “. Bu anlamda 2020 yılı tenis dünyası için tarihi bir sezon olacak. Federer, Nadal ve Djokovic’in yarattığı dominasyonu önümüzdeki yıl büyük ihtimalle son kez en etkin haliyle izliyor olacağız. 2021 ile beraber artık yeni jenerasyon sahne almaya başlayacak. Arkadan gelen nesil beklentileri karşılayıp, Andy Murray’nin de katılması ile dört büyük oyuncunun yıllardır insanlara izlettiği yüksek seviye tenisi üretebilecek mi ? Eğer üretemezlerse tenis sporu kan kaybeder mi ? Aslında en çok merak edilen sorular bunlar. Öncelikle hayatta olduğu gibi teniste de zaman ileri doğru akıyor, farklı oyuncularla benzer zevkleri almaya devam edeceğiz. Önümüzdeki 10 seneye damga vuracak çoğu oyuncu şu anda halihazırda ATP’de ilk 30 sırada bulunuyor. Bu oyuncuların hemen hemen hepsi henüz tamamlanmamış ürünler, halen gelişim ve oluşum içindeler. 


Bu haftaki Şanghay Masters geleceğin bir izdüşümü olarak önemli mesajlar verdi. Yarı finalde en büyüğü 23 yaşında olan dört yeni jenerasyon oyuncu vardı. Çeyrek finalde Federer’i eleyen Zverev, Djokovic’i eleyen Tsitsipas, Berrettini ve Medvedev. 3 yıldır kazandığı masters turnuvaları, fiziği ve oyunu ile Zverev yeni jenerasyonun en önemli oyuncusu olarak görülüyordu. Ancak artık Şanghay sonrası kesin olarak biliyoruz ki Daniil Medvedev tüm genç oyuncuların en az bir kademe önünde bulunuyor. Bu anlamda Rus oyuncu erkeklerde 1990’lı yıllarda doğmuş ilk grand slam şampiyonu olmaya herkesten çok daha yakın. 

MEDVEDEV TENİSİ
Peki bu seviyede bir oyun yapısı nereden çıktı, Medvedev ne zaman bu kadar kompakt hale gelebildi ?  Medvedev’in yıllardır temel bir planı var, geri çizgide iyi savunma yapan ve servislerini etkili bir şekilde kullanan bir oyun yapısı. Rus tenisçi bu yapıya çok güvendiği için geçmiş yıllarda oyun stratejisini çok fazla çeşitlendirmiyordu ve aslında bu çok doğru bir yaklaşım değildi çünkü aslında Medvedev’de çok daha fazlası vardı. Bu noktada Rus oyuncu geri çizgi savunma kurgusunun içine özellikle çapraz ve bazıları da doğaçlama olan keskin hücum vuruşları ekleyince işin rengi değişmeye başladı. Böylece karşımızda iyi savunma yapan, servis atan ve oyunun yönünü süratle değiştiren, çeşitlendirilmiş hücum vuruşları ile pek ne yapacağı belli olmayan enteresan bir oyuncu çıktı. Rus oyuncunun zihinsel yapısı da çok sağlam olunca tenis dünyası bir anda “ total tenis “ oynayan komple bir oyuncu ile tanıştı, böyle bir seviyeyi kimse pek beklemediği için aslında bu durumun yarattığı genel bir şaşkınlık havası da mevcut. Medvedev daha iyi kısa top atmaya başlayıp, file önü oyununu da daha ileri bir seviyeye taşıyabilirse turda çok daha enteresan etkiler yaratabilir. 


Zverev ise servisleri çalışmadığı ve oyunu domine edemediği zaman sıradanlaşan bir oyuncu. Ayrıca en önemli problemi zihinsel kırılganlığı,  Alman oyuncu mental sorununu bir türlü çözemiyor ve bu durum giderek daha da kronik bir hal alıyor. Medvedev’in Zverev’e karşı en önemli üstünlüğü burada, Rus oyuncu için tek yol yok;  servisi çalışmazsa savunması devreye giriyor, o da olmazsa yan yollar buluyor. Amerika Açık’ta Nadal’a 2-0’dan sonra yaşattığı travmayı turda bir majör finalinde Djokovic veya Federer’den başka  yapabilecek bir oyuncu yok, bu anlamda 3.oyuncu olabilmek Medvedev adına çok önemli bir adımdı. 

Eğer bugünden bir gelecek projeksiyonu yapmak gerekirse; Medvedev, Zverev, Tsitsipas ve Thiem yeni jenerasyon oyuncuların favori grubu olacak. Berrettini, Khachanov, Coric, Alex De Minaur, Andrey Rublev, Felix Auger Aliassime gibi oyuncular şu anda başaltı grubunu oluşturuyorlar. Nick Krygios ise aslında tek başına üçüncü bir kategori oluşturuyor. Onun durumu farklı, Avustralyalı oyuncu isterse rahatlıkla Medvedev’in yanına gelebilir ama öncelikle bunu istemesi gerekiyor.  

Son olarak dünün bir başka finaline gidelim. Avusturya’da Linz finalinde kadınlarda Cori Gauff 15 yaşında ilk WTA şampiyonluğunu kazandı zaten kendisinden ileriye yönelik beklentiler çok yüksek, Amerikalı tenisçi ise şimdilik bu beklentileri karşılayacakmış gibi görünüyor ancak yine de herşeyi zaman gösterecek. Finaldeki rakibi Jelena Ostapenko’ya özellikle dikkat çekmek istiyorum. Litvanyalı oyuncu doğru ellerde kesinlikle değişmez bir ilk 20 oyuncusu olacaktır ancak 2 yıldır kronik sıkıntılarının düzelmemesi Ostapenko’nun ciddi bir antrenör ve yönetim sorunu olduğunu gösteriyor.