PARİS
Roland Garros’ta bu
sene maçlardan sonra düzenlenen basın toplantılarında oyuncuları iki gruba
ayırmak gerekiyor. Birinci grup, vermek istediği tüm mesajları aktarmak isteyen
ve soruları çok detaylı olarak cevaplayan oyuncular, örneğin Roger Federer bu
gruba giriyor. Federer tüm sorulara çok detaylı ve uzun cevaplar veriyor, o
kadar ki cevaplamayı bitirdiğinde soruyu bile unutmuş olabiliyorsunuz. Aynı
şekilde Djokovic’te soruları kendinden çok şey katarak cevaplamaya çalışıyor. İkinci
grup ise basın toplantılarını bir görev ve prosedür olarak gören oyuncular,
genellikle karşılaştığımız görüntü aslında çok bir şey söylemeye niyeti olmayan
bu grup oyunculardan önemli birşeyler almaya çalışan basının yoğun çabası
oluyor. Nadal ilk hafta bu grupta yeraldı, basın toplantılarında sıkıntılı bir
görüntü veren Rafa, şimdilik genellikle kısa cevaplarla durumu idare etmeye
çalışıyor. Ancak buradaki paradoks da durumu idare etmeye çalışınca daha çok
manşetlik cevaplar verilmesi oluyor. Örneğin Nadal’a, “Sizce hangi majörde veya
şehirde daha çok taraftarınız var" diye bir soru soruldu, o da, bilmiyorum ki hiç böyle
bir şey düşünmemiştim ama herhalde buradadır sonuçta nerede çok kazanırsanız
orada daha çok taraftarınız olur “ dedi. Bir açıdan doğru olsa da başka bir
açıdan bakıldığında aslında hayranlığı ve sevgiyi sadece sonuca indirgeyen
tehlikeli bir söylem de olabilir. İlk haftada birçok tenisçi için de bu tarz
örnekler verilebiliriz. Sonuç olarak basın toplantılarında oyuncular ne kadar kaçmaya
çalışırsa o kadar hata yapmaları söz konusu olabiliyor dolayısıyla Djokovic
veya Federer kadar olmasa da enazından belirli bir “Soru cevaplama seviyesi “
tutturabilmek gerekiyor.
OSAKA VE SERENA VEDA ETTİ
İlk haftanın sonuna
geldik, erkekler ve kadınlarda final seviyeleri tablosu da yavaş yavaş belli
oluyor. Bugün Naomi Osaka veda etti, kendisinin de dediği gibi arka arkaya iki
grand slam kazanıp Paris’te üçüncüyü arayacak olması Japon tenisçi üzerinde çok
fazla baskı yarattı ve ilk iki tur maçına baktığımızda aslında bugünkü sonucu
normal karşılamak gerekiyor, iki maçta da rakiplerinin maç için servis atmasına
izin veren Osaka, bir şekilde oralardan dönmeyi başardı ama bugün bunu yapamadı.
Ancak bu yenilginin Japon tenisçi üzerinde bir rahatlama yaratacağını ve
Wimbledon’ı olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Serena Williamsta bugün Sofia
Kenin’in ısrarlı ve agresif oyununa cevap veremedi ve turnuvaya veda etti.
Ancak Serena da Osaka gibi Wimbledon’da daha iyi durumda olacaktır. Genel anlamda kadınlarda ilk
haftada ilk 10'dan çok fazla kayıp oldu. İkinci hafta için bazı sürpriz
isimler ön plana çıkabilir. Önümüzdeki hafta turda bir görünüp bir kaybolan ama
göründüğü zaman da majör turnuva kazanabilen 2016 Roland Garros şampiyonu Garbine Muguruza’nın haftası olabilir.
Halep ilk hafta geçen seneki kadar sert görünmedi, ikinci hafta için daha
agresif ve etkili olması gerekiyor. Kadınlarda turnuvanın süprizi TEB BNP Paribas İstanbul Cup 2019 finalisti Marketa
Vondrousova olabilir, Çekyalı oyuncudan yarı final ve ötesini görebiliriz.
Amanda Anisimova’da bir başka sürpriz potansiyeline sahip bir oyuncu. Dolayısıyla
kadınlarda hikaye hiç kimsenin tahmin etmediği bir şekilde yazılabilir.
DJOKOVIC'IN YOLU SORUNLU
Erkeklerde denklem
çok daha kolay, Nadal büyük ihtimalle finale gidecek gibi görünüyor. Onun
yanına kimin geleceği biraz belirsiz, bu isim Djokovic olabilir ama onun yolu
da çeyrek finalden itibaren biraz sorunlu görünüyor. Wawrinka’nın formu ve Del
Potro’nun galibiyetleri çok önemli, bu iki oyuncu bu kadar sakatlık sorunu
yaşamasa bugün erkekler tenisinde “muhteşem dörtlü “ değil, “muhteşem
altılıyı“ konuşuyor olacaktık. Bu yüzden bu iki oyuncunun Roland Garros’a
devam etmesi erkeklerdeki heyecan ve oyun seviyesi açısından çok önemli.
Dominic Thiem bu sene ilk majör şampiyonluğunu Roland Garros ile kazanabilir
ancak ilk hafta maçlarında kendini çok fazla yordu, bu durumun kendisini nasıl
etkileyeceğini göreceğiz. Son olarak ise çok iyi bir masters oyuncusu olan ama
halen grand slam oyuncusu olamayan Alexander Zverev’in özellikle çeyrek
finalden itibaren yüksek profilli oyuncular karşısında çok fazla şansının
olmadığını düşünüyorum. Zverev’in şampiyonluk için biraz daha beklemesi
gerekebilir.