Miami Open’da Cumartesi akşamki kadınlar finali, Iga Swiatek ve Naomi Osaka için gösterge maçlarından biri olmasından dolayı çok önemliydi. Naomi Osaka bir süredir bu seviyelerde bulunmuyor, bu anlamda Iga Swiatek onun için iyi bir test olacaktı. Iga Swiatek’in ise turda oyun tarzı olarak test edilebileceği iki rakip var. Bunlar Ashleigh Barty ve Naomi Osaka. Ashleigh Barty tenisi bıraktığı için Swiatek’in servis ve winner uzmanı Osaka ile oynayacağı maçlar daha da önem kazandı. Naomi Osaka maksimum oranda ilk servisini oyuna sokarak, mümkünse 10 +  ace sayısına ulaşıp, rallilerde ise winner üretimine güvenerek Swiatek’in atletizmini bu şekilde etkisiz hale getirmeyi hedefledi. Ayrıca Polonyalı oyuncunun ikinci servislerine kalacağını düşünerek, ikinci servisleri olması gerekenden çok daha fazla kort içine girerek karşılamaya çalıştı. Swiatek ise ilk servis oranını yüzde 55 + üzerinde tutması durumunda geri kalanını atletizm ile halledebileceğini düşündü, o da ilave olarak mümkün olduğu kadar geri çizgiye derin vuruşlar yaparak Naomi’nin dengesini bozarak winner üretimini engellemeye çalıştı.  

Osaka kortta çok fazla hareket etmeyen bir tenisçi, Japon oyuncunun Swiatek gibi atletik ve çabuk bir oyuncuya üstünlük kurabilmesi için özellikle servis standartını bozmaması, puanları çok fazla ralliye bırakmamak için de vuruş kalitesini en azından kendi standartında tutması gerekiyor. Bunu yapamadığı noktada puanlar uzuyor ve kortta çok hareketli olan Swiatek avantajlı duruma geçiyor. İlk sette de bu senaryo gerçekleşti, Swiatek yüzde 40’ların altında ilk servis oranı ile oynamasına rağmen Osaka’ya gönderdiği derin toplarla Japon oyuncunun dengesini bozunca Polonyalı oyuncunun servis dezavantajı çok büyük problem yaratmadı. Swiatek kırdığı bir servisin avantajı ile ilk seti 6-4 kazandı. 

İkinci setin denklemi ise çok basit:  Yüzde 33 ilk servis oranı ile Osaka ve yüzde 78 ilk servis oranı Swiatek olunca, set doğal olarak 6-0 bitti ve Swiatek bu seneki üçüncü Masters 1000 turnuvasını kazanmış oldu. Polonyalı oyuncu ile ilgili ilginç bir istatistik var. Geçen sene Roma’da finalde Pliskova’yı 6-0 6-0 ; bu sene Doha’da finalde Kontaveit’ı 6-2 6-0; Indian Wells’te Sakkari’yi 6-4 6-1 ve dün Osaka’yı 6-4 6-0. Son dört masters finalinde son setlerde sadece bir oyun vermesi oynadığı oyuncuları da göz önüne alırsak oldukça inanılmaz bir performans. Osaka için ise finaldeki kayba rağmen çok fazla problem yok, bir süredir uzak kaldığı kortlara Miami finali ile dönmek Japon oyuncuyu şu aşamada mutlu edecektir. 

Ve son söz olarak… Iga Swiatek’in bu oyununu ve performansını gördükten sonra Ashleigh Barty’nin tenisi bırakma kararına bir kez daha üzülmemek elde değil. Maalesef muhteşem Swiatek-Barty karşılaşmalarından mahrum kalmış olduk.