Dubai Open’a İsviçreli oyuncular imzasını attı; kadınlarda Belinda Bencic erkeklerde Roger Federer şampiyon oldu, böylece iki kupada İsviçreli tenisçilere gitti. İki şampiyonluğunda kendi içinde hikayeleri var ama tabii ki önce Federer’den başlamak gerekiyor. 

Roger Federer, eskilerin zarif ve estetik tenisi ile özellikle 90’lı yılların ortalarından itibaren gelişen; teknikle beraber güce, fiziğe ve bilime dayalı tenisi birleştirip harika bir sentez olarak bize sunan bir oyuncu. Onun tenisinde Stefan Edberg’in estetiği ve zerafeti ile birlikte Nadal’ın sertliğini aynı anda yaşayabiliyorsunuz. Hem çok sert ama aynı zamanda Japonvari bir kırılganlık içinde olması İsviçreli tenisçiyi çok farklı bir noktaya konumluyor. Bu kırılganlık zaman zaman ona finaller kaybettirse de aslında çok değerli bir özellik. Çünkü Federer bu sayede tenisin bu şekilde de oynanabileceğini, sanılanın aksine her şeyin güç, fizik ve teknoloji olmadığını bize gösteriyor, insanlar bu yüzden İsviçreli tenisçinin oyuna mümkün olduğu kadar devam etmesini istiyorlar. Çünkü herkesin gördüğü üzücü olan gerçek ise bu tarz tenisin artık yavaş yavaş kaybolmaya başlaması.  

ÖZEL OYUNCU
21 yıldır turda oynayan, özellikle 2004-2010 arasında erkekler tenisinde ciddi bir dominasyon yaratan Federer nihayetinde Dubai zaferi ile 100.tekler şampiyonluğuna ulaştı, kaybettiği 52 finali olduğunu düşünürsek, 21 sene, 152 final ve 100 şampiyonluk, gerçekten etkileyici bir tablo. Bir başka önemli detay ise, Federer’in dönemine tarihin en iyi toprak kort oyuncusu Nadal denk gelmemiş olsa, İsviçreli tenisçinin tüm istatistikleri zaten herhangi bir oyuncu tarafından ulaşabilme sınırlarının çok dışında olacaktı. Ancak bir başka açıdan bakacak olursak bu ikilinin rekabeti daha sonra aralarına Novak Djokoviç ve Andy Murray’nin de katılması ile hepsinin daha fazla gelişmesini sağladı. Federer’in 38 yaşında halen bu kadar üst düzey oynayabilmesinde bu rekabetin çok önemli bir payı olduğunu düşünüyorum. 

Snooker’da Ronnie O’Sullivan için söylenen “ Ronnie’den sonra Snooker hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak “ sözü Federer ve tenis için geçerli değil, tenis hep ileriye akan dinamik bir yapı içinde bulunuyor. Gelecekte çok farklı oyuncularla oyundan keyif almaya devam edeceğiz. Ancak zamanı gelip, Federer raketini astığında içimizde geçmişe ait birşeyler de geri gelmeyecek bir şekilde kaybolacak.   


BELINDA BENCIC RÜZGARI
Simona Halep, Kvitova, Serena Williams, Svitolina, Sloane Stephens gibi ağırlıklı olarak ilk onda yeralan premium grubu takip eden “ başaltı grubunun “ potansiyelli tenisçilerinden biri olan Belinda Bencic, bugüne kadar zaman zaman iyi sonuçlar alsa da bir türlü kendisinden beklenen çıkışı yapamamıştı. Aslında çok farklı özelliklere sahip olan İsviçreli raketin yolu, erkeklerdeki Grigor Dimitrov’la benzerlik gösteriyor. Büyük potansiyeline rağmen hangi zeminde nasıl tenis oynaması gerektiğine bir türlü karar veremeyen Dimitrov, bu kararsızlığın bedelini olması gerekenden daha az başarılar kazanarak ödedi. Dimitrov ile benzer bir yolda ilerlerken Belinda Bencic, Dubai Open’da öyle bir hafta geçirdi ki, artık bambaşka bir yola girmiş olabilir. 


Bencic, Dubai Open’da son 16 turundan itibaren sırasıyla Sabalenka, Halep, Svitolina ve finalde de Kvitova’yı yenerek artık yenecek kimse de kalmayınca turnuvanın şampiyonu oldu. Bu maçlarda göstermiş olduğu performans ve mental seviye etkileyiciydi. Özellikle Sabalenka maçına ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Aryna Sabalenka, turun gelecekte  Naomi Osaka ile birlikte çift haneli grand slam sayısına ulaşabilecek iki oyuncusundan birisi. İlk majör şampiyonluğunu aldıktan sonra Sabalenka’nın bir daha durdurulamama ihtimali bulunuyor. Böylesine bir oyuncu karşısında Bencic çok önemli bir testten başarıyla geçti. 

Oyunun zaaflar kısmında ise Bencic Sabalenka ile aynı problemleri paylaşıyor. Maç içindeki performans dalgalanmaları, maç başına 30 + basit hata, 10 + çift hata sayıları… Bu durum turnuvalarda  özellikle üst düzeyde oyuncuların bu dağınıklıkları değerlendirip onları safdışı bırakmalarına sebep oluyor. Dubai’deki maçta da bu zaaflar tablosu yine işbaşındaydı. Bencic 13, Sabalenka 8 çift hata yaptı. İki oyuncu toplam 60 + basit hata ile maçı tamamladı. Ancak Sabalenka gibi sert bir oyuncu karşısında 6 maç puanı çevirip, en kritik anlarda soğukkanlı kalarak, atak oynayabilmek Bencic adına kupadan daha büyük kazanç olacak. İsviçreli raket artık potansiyelini daha rahat korta yansıtıp, bir premier turnuva şampiyonu olarak ilk on sıraya doğru kalıcı bir yürüyüş başlatabilir. Bu anlamda Wimbledon’a kadar olan süre Bencic için çok belirleyici olacak. 

Bu noktada Sabalenka’ya da bir parantez açmak gerekiyor. Belaruslu raket korttaki performansını daha kompakt ve stabil bir duruma getirebilirse 2019 Wimbledon ile beraber majörlerde de söz sahibi olmaya başlayabilir. Sabalenka, erkeklerde Zverev’de olduğu gibi masterslar dahil artık her turnuvanın doğal favorisi konumunda ama grand slamlar için daha fazlası gerekiyor.